Fazilet sahiplerinden biri dedi; "Bir gün bir davet için Ürdün'e yolculuğa çıkmıştık. Cuma namazını ez-Zerka şehrinin mescidlerinden birinde kılmıştık. Beraberimizde bir ilim talebesi ile Kuveyt'li bir alim vardı. Biz mescitte oturuyorduk. İnsanlar dağılmıştı.
O sırada mescidin kapısından bir topluluk anormal bir şekilde içeri girdi. "Şeyh nerede? Şeyh nerede?" diye bağırıyorlardı. Kuveytli şeyhe geldiler ve ona;
"Ey şeyh! Yanımızda bulunan bir genç başına gelen bir hadiseyle bu sabah vefat etti. Onun kabrini kazdık ve içine onu koyarken kabirde aniden büyük bir yılan çıktı. Bu yüzden genci kabre koyamadık. Bilemiyoruz ne yapalım?"