Esaret içinde iffetli olmayı, özgürlük içinde iffetsiz kalmaya tercih etmektir
YUSUF OLMAK...
Allah'a hamd, salat-u selamlar Rasulüne (s.a.v), âl ve ashabına ve onların izinden giden mü'minlere olsun...
Allah'a hamd, salat-u selamlar Rasulüne (s.a.v), âl ve ashabına ve onların izinden giden mü'minlere olsun...
Rabbimizin bizlere gönderdiği dupduru, her zaman taze, okunmakla bıkılmayan, hikmet deryası Kur'an'ımızın bizlere bildirdiği gayb haberlerinden ve kıssaların en güzeli olarak nitelendirdiği Yusuf kıssası üzerinde biraz tefekkür edelim.
Kur'an-ı Kerimde Yusuf suresinde anlatılan, Yusuf (a.s)'ın kıssası, içinde bir çok ibretler dersler barındıran çok kapsamlı bir haber. Kıssanın tamamını ele almak çoook uzun sürecek hakkında kitap yazılacak ki yazılmıştır, kadar geniş bir kıssa. Kıssanın bir kısmı ve üzerinde düşündürdükleri, günümüze yansımalarını konuşalım istiyorum.
Yusuf(a.s)'ın kıssası gördüğü güzel bir rüya(ayet 4) ile bir müjde(ayet 5) ile başlıyor. Yusuf babası tarafından çok seviliyor. Babası bütün çocuklarına karşı merhametli, adaletli ve sevgi ile muamelede bulunuyor ancak Yusuf'un sevgisi daha ağır basıyor insanoğlu kalbine söz geçiremez, kalp eşit sevemez ama bu adalete engel değildir. Yakup(a.s)'ın Yusuf'a olan bu sevgisinin diğer kardeşleri farkında ve Yusuf'a karşı içlerinde bir kıskançlık ve devamında kin besliyorlar. Onlar da babalarının sevgisini kıskanıyorlar(ayet 8).
Kıssa çeşitli yönlerden sevginin afetlerinden bahsediyor desek hata eder miyiz bilmiyorum.
Yusuf'un kardeşleri tarafından ortadan kaldırılmak istenmesi, babalarından uzaklaştırılmak istenmesi hep bu sevginin devamında geliyor. Babasının onu kardeşlerinden çok sevmesi onun kuyulara atılmasına(ayet 15), kendisini çok seven babacığından uzaklaştırılmasına bir sebep.
Yusuf'u köle olarak satın alıp evine daha doğrusu sarayına götüren(ayet 21) orada besleyip büyüten ve hizmetinden yararlanan Aziz, farklı rivayetlere göre, Mısır'ın baş vezirlerinden veya başbakanıdır veya Maliye bakanıdır. Dolayısı ile hem kendisi hem de hanımı ülkenin saygın üst tabakasına ait insanlar. Hem zengin, hem nüfuzlular. Hanımı da Mısır sosyetesinden, dolayısıyla da refah ve lüks içinde bir hayat yaşıyorlar.
Saraylarında köleleri durumundaki Yusuf yanlarında büyüyor. Yusuf büyüyüp genç bir delikanlı olunca Aziz'in hanımı Yusuf'a karşı bir sevgi besliyor. Kocası yani Aziz Yusuf'u evlatları gibi görürken karısı ona daha farklı bir gözle bakıyor. Bu sevgi bir annenin evladına olan sevgisi gibi değil, zaten anne oğul değiller. Bu durum aslında Aziz'in karısının, nefsine yenik düşmesi ve kocasına ihaneti...Yusuf'u sevmiş aşık olmuş gözüne hiç bir şey görünmüyor, amacına ulaşmak istiyor, Yusuf'u istiyor.(ayet 23)
Yusuf onun gibi değil, kadının kocasından çok iyilik görmüş ve bu kadın, iyilik gördüğü Aziz'in karısı, dolayısı ile evli bir kadın. Ortada zinaya davet var, ortam hazır, yanlarında kimse yok ancak,Yusuf bu durumdan Allah'ın mucizesi ile kaçıyor(ayet 24), Allah'a sığınıyor, iffetli olmayı, harama bulaşmamayı seçiyor ve haramdan kaçıyor.
"Derken, evinde bulunduğu hanım, onun nefsinden murad alıp yararlanmak istedi. Kapıları kilitledi ve "Haydi beri gel!" dedi. Yusuf: "Allah'a sığınırım! Muhakkak ki, o (kocan), benim efendim, bana çok güzel baktı. Doğrusu zalimler hiç iflah olmazlar" dedi."(1)
"O hanım, ona gerçekten niyeti bozmuştu. Eğer Rabbinin burhanını görmese idi. Yusuf da ona özenip gitmişti. Aslında ondan fuhşu ve fenalığı uzak tutalım diye böyle olmuştu. Çünkü o bizim ihlasa erdirilmiş kullarımızdan biriydi."(2)
Nihayetinde Yusuf'da nefis sahibi bir erkek ve karşısında güzel bir kadın, kendisini zinaya davet ediyor. Onu engelleyecek hiç bir durum yok. Rabbi onu bu kötü işten muhafaza buyuruyor, Rabbi onu korumasa, Allah'ın mucizesi, Allah korkusu, olmasa nefsi ona bu işi yaptırabilirdi.
Yusuf kadından kaçarken Aziz eve geliyor ve durumu görüyor. Kadın Yusuf'a iftira atıyor(ayet 25) Yusuf ise kadını yalanlayıp(ayet 26) iftiraya uğradığını, suçsuzluğunu anlatıyor. Bir yakınları da durumdan haberdar edilip fikrine danışılıyor ve Aziz'in karısının suçlu olduğu ortaya çıkıyor (ayet 27)
Bu yaşanan durumdan sonra ne oluyor? Aziz Yusuf'a bu olayı gizli tutmasını hatta unutmasını söylüyor, karısına da suçlu olduğunu tevbe etmesini söylüyor(ayet 29) ve aklınca olayın üzerini kapatıyor. İşte Mısır sosyetesinin ahlâk seviyesi. Şehvetine, nefsine yenik düşen bir kadın. Hanımının ihanetini, ahlâksızlığını sadece telkinle geçiştiren, karısının bu çirkin eylemine herhangi bir yaptırımda bulunmayan bir erkek. Aziz kadınların fitnesinden korkuyor(ayet 28), belki de üzerine gitse karısının, başına başka belalar açacağını düşündüğü için olayın üzerine gitmiyor, belki de üzerini kapatmak istiyor ki nüfuzu, makamı sarsılmasın, elden gitmesin.
Ancak Aziz'in karısı Züleyha'nın zina girişimi, şehirde duyuluyor, özellikle Züleyha ile aynı konumda olan kadınların dillerine düşüyor. Artık konuşulan,dedikodusu yapılan konu, Aziz'in karısının kölesine aşık olduğu ve Kur'an tabiri ile ondan murad almak istemesi(ayet 23)
Sosyete kadınların eleştirdikleri durum Züleyhanın kölesi Yusuf'a aşık olması, bu onlara göre Züleyha açısından küçültücü bir durum, bir yanda zengin bir kadın, bir yanda köle Yusuf(!) üstelik Züleyha amacını da gerçekleştirememiş, bir köleyi elde edememiş(!) aşık olmak, gönül eğlendirmek için bula bula kölesini bulmuş(!)
Züleyha'nın bu dedikodular kulağına gidiyor, keza Azizin de haberi oluyor. Züleyha durumunu anlamaları için kadınları sarayına davet ediyor, maksat haklılığını(!) ispat emek
Yusuf'u kadınların yanına çağırıp hizmet etmesini istiyor.Yusuf'u gören kadınlar onun güzelliği karşısında adeta büyülenip ellerindeki bıçaklarla meyve yerine ellerini kesiyorlar(ayet 31) ve Züleyha'ya hak(!) veriyorlar
Böyle güzel bir genç, köle de olsa beraber olmaya, kocasına ihanet etmeye değerdir(!) Sosyete kadınlar bu ahlâksızlığa onay veriyorlar, onlara göre gönül sevmişse köle, efendi, evli bekar ne fark eder? Burada yanlışı yapan Züleyha değil, Yusuf(!) Hanımı kendisini seçmiş bunda ne mahsur var? Züleyha reddedilecek bir kadın değil,Yusuf ona itaat etmeli(!) Kadınların ahlâk ve edeb seviyesine bakın ki bu konuyu aralarında konuşup Yusuf'u zindana atılmakla tehdit ederek, onu bu çirkin işe razı etmeye çalışıyorlar. Hatta kendileri için de böyle bir işe razılar, hazırlar. Kadınların Yusuf'a söyledikleri, eleştirileri, kavminin Lut(a.s) ve kendisine inanan edepli, iffetli insanlara söylediklerine ne kadar da benziyor:
"Buna kavminin cevabı sadece: "Lût ailesini memleketinizden çıkarın; baksanıza onlar (bizim yaptıklarımızdan) temiz kalmak isteyen insanlarmış!" demelerinden ibaret oldu."(3)
Yusuf(a.s) bu kadınların fitneleri karşısında çaresiz, zor durumda kalacağını biliyor ve Rabbine niyazda bulunarak zindana atılmayı tercih ediyor. Esaret içinde iffetli olmayı, özgürlük içinde iffetsiz kalmaya tercih ediyor. Biliyor ki iffetsiz bir hayat şeytanın esareti altına girmektir, bunda mutluluk yoktur, sadece şeytanın kandırmacası vardır. Kadınların niyetlerinden belki Aziz de haberdar, onlarla başa çıkamıyacağını itibarının git gide zedeleneceğini düşünüp çareyi masum Yusuf'u zindana attırmakta buluyor. Böylece hem dedikoduların önü alınacak, hem de kadınların fitnesi engellenecek.
"Yusuf dedi ki: "Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni davet ettikleri şeyden daha sevimlidir. Eğer sen, bu kadınların tuzaklarını benden uzak tutmazsan, ben onların tuzağına düşerim ve cahillik edenlerden olurum"(4)
" Bunun üzerine Rabbi, onun duasını kabul buyurdu da ondan onların tuzaklarını bertaraf etti. Muhakkak ki O, evet O, hakkiyle işiten, hakkiyle bilendir."(5)
Mısır sosyetesi sizlere tanıdık geldi mi? Yaşadığımız ülkedeki sosyeteden bir farkı var mı? Sosyete her zaman ve mekânda aynı sosyete... Hani şu kanalizasyon kanallarındaki paparazzi programlarındaki, dizi ve filmlerdeki insanlara örnek olarak lanse edilen edepsizlerden bir farkı var mı? Bu dizilerle, ahlâksızlığın, edepsizliğin, lüksün, fuhşiyatın reklamı yapılıyor. Beyinler kirletiliyor, bedenler kirlettiriliyor. Hedonizmin aşısı yapılıyor... Nikâhsız birliktelikler, eşlerin birbirlerini aldatması, birbirlerinin ahlâksızlığını görmezden gelmeler, çıplaklığı onaylamalar neyin eseri? Ahlâksızlığa ses çıkarmama ve onaylama ya yaradana meydan okumaktır ya da cahilce bir cesarettir, bakın bunu yapanlara Allah Rasulü'nden(s.a.v) nasıl ağır bir tehdit var:
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Üç sınıf insana Allah cenneti haram kılmıştır:
1) İçki mübtelası,
2) Anne ve babasına kötülük eden ve
3) Âilesinde fuhşa göz yuman deyyus’ buyurdu.”
(Ahmed Müsned 2/69, Albânî Sahihu’l-Cami 3533)
Yusuf kıssasının günümüze bakan yönlerinden belki en önemlisi toplumdaki ahlâk zafiyeti. O zaman ki Mısır toplumu, yaşadığımız toplumdan çok mu farklı?
Erkek kadın bir arada çalışılan iş ortamları, komşu ve arkadaşlarla kadınlı erkekli misafirlikler, beraber piknikler, eğlenceler, düğünler....Artık ilkokul yaşlarına inmiş kız erkek arkadaşlıkları flörtler.
Düzenin okullarının bunda payı çok büyük. Henüz ilkokul 1.sınıftaki çocuklar karışık oturtularak kız erkek birbirlerine yaklaştırılıyor. Drama dersleri ile 23 Nisan Bayramlarına(!) hazırlanan çocuklar kız erkek sarmaş dolaş, müzik eşliğinde dans ettiriliyor ve müslüman olduğunu söyleyen anne babalar bütün bunları normal görüyor, gururla izliyorlar... Sonra da erken yaşta olmadık işler yapan çocukları için üzülüyor, bazen de geri dönülmez yanlışları için dövünüyorlar.
Ailecek kadın erkek çoluk çocuk beraberce izlenen müstehcen sahneli diziler, bol dekolteli kadınlar, dinlenilen çirkin ve müstehcen sözlü şarkılar, müstehcen görüntülü ve sözlü klipler ve daha neler neler....
Rabbimiz zinaya yaklaştıracak bütün kapıları kapatmışken kim ya da kimler açıyor bu kapıları ardına kadar?
"Zinaya da yaklaşmayın, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur."(6)
Toplumdaki bozulma birdenbire olmadı.Seyyid Kutub'un tefsirinde işaret ettiği gibi(bkz.Fizilail Kur'an 5.cilt-En'am suresi tefsirinin "İmansızlık Bataklığı" isimli başlık) bu, geçmişi çok öncelere dayanan bir siyonist yahudi projesi. Allah inancını zedelemek, yok etmek bunu başarabilmek içinde beyinleri fuhuşla meşgul edip köleleştirmek, ekonomik özgürlük adı altında kadınları sokaklara dökmek ve her iki cinsi birbirlerinin üzerine salıvermek, kadını cemiyet için bir fitne, bir yara haline getirmek. İmanlarından uzaklaştırdığı bu insanları emelleri uğrunda yönetmek esir etmek.
Siyonist yahudiler ve haçlı işbirlikçileri sinsi oyunlar oynadılar, oynuyorlar...
Müslümanların kendilerine gelmeleri İslamı sözler dininden çıkarıp yeniden hayat dini haline getirmeleri şart. Bizlere Yusuflar lâzım,Yusuflar yetiştiren Yakublar lâzım. Bizlere Meryemler lâzım, Fatımalar lâzım harama bakmamış, edeb timsali...İffetli yaşantısı ile Rabbe adanmış hayatlar lâzım. Ümitsizlik yok, mücadelemiz Allah'ın hükümlerini yok sayan tağuti rejimlerle, onların bizlere dayattığı iffetsizlikle, fuhşiyatla, çıplaklıkla olmalı. Önce bizler iffetli olmalıyız ki çocuklarımız da iffetli olsun. İffet ancak imanla gerçekleşir, iffetsiz iman düşünülemez.Haramla beslenen bir bünyeden de iffetli olması beklenemez.
Son söz bir dua olsun, söylenecek söz çok şimdilik bu kadarla kifayet edelim...
Rabbimiz! İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme, Rabbimiz! bizleri beyinsizlerden etme! Rabbimiz! bizlere Yusuf'un ahlâkını iffetini ver, Rabbimiz! bizleri,Yakub'un ve Yusuf'un imtihanına tabi tutma, güç yetiremeyeceğimiz şeylerle bizleri imtihan etme(Bakara 286), bizleri bağışla, merhametinle muamelede bulun, bizleri tertemiz salih kulların olarak, mü'min olarak sana kavuştur amin vel hamdulillâhi Rabbil alemin...
hayatcemresi
**********
(1) Yusuf suresi 23.ayet meali
(2) Yusuf suresi 24.ayet meali
(3) Neml suresi 56.ayet meali
(4) Yusuf suresi 33.ayet meali
(3) Neml suresi 56.ayet meali
(4) Yusuf suresi 33.ayet meali
(5) Yusuf suresi 34.ayet meali
(6) İsra suresi 32.ayet meali
(6) İsra suresi 32.ayet meali
Allah razı olsun... <3
YanıtlaSilcanim , Rabbim hepimizi seytanin serrinden ve nefsimize uymaktan korusun (amin) ... evlatlarimizi Hz. Yusuf misali iffetli yetirtirmemesi nasib etsin, canim kardesim....
YanıtlaSil