"Kur'ân okunduğu zaman, hemen susup onu dinleyin, umulur ki, rahmete nâil olursunuz."
(A'raf suresi 204.ayet meali)
Kur'ân Allah Rasulünün (sallâllahu aleyhi ve sellem) bizlere getirdiği en büyük mucize. Rabbimizden bizlere gönderilen, Cebrail (aleyhisselâm) tarafından Allah Rasulüne indirilen, Allah Rasulü'nün de bizlere aktardığı hayat rehberimiz...
Rabbimiz kullarına merhametinin bir gereği olarak Kur'ân'ı bizlere göndermiş... Kur'an'a uyan, Rasulullah'ın (sallâllahu aleyhi ve sellem) kılavuzluğunu kabul edip sünnetine uyan, O'nun(sallâllahu aleyhi ve sellem) örnekliğini örnek kabul edip hayatına yansıtan, Kur'ân'ı yaşayanlar Allah'ın (azze ve celle) izni ile cennetlere varis olacaklar.
Rabbimiz kullarına merhametinin bir gereği olarak Kur'ân'ı bizlere göndermiş... Kur'an'a uyan, Rasulullah'ın (sallâllahu aleyhi ve sellem) kılavuzluğunu kabul edip sünnetine uyan, O'nun(sallâllahu aleyhi ve sellem) örnekliğini örnek kabul edip hayatına yansıtan, Kur'ân'ı yaşayanlar Allah'ın (azze ve celle) izni ile cennetlere varis olacaklar.
Kur'ân hem okunmak, hem dinlenilmek, en önemlisi yaşanmak için var. Kur'ân'ı dinlemenin önüne saygı adı altında yıllarca engeller konulmuş. Keza okumanın önünde de benzer engeller var. Hani hep anlatılır Osmanlı devletinin kurucusu Osman Gazi Kur'ân'a saygısından, Kur'ân'ın olduğu odada sabaha kadar oturmuş, Kur'ân'a saygısızlık olmasın diye ayaklarını uzatıp yatmamış. Atalarımızın Kur'ân'a saygısı büyükmüş, onların saygısını takdir ediyoruz ancak Kur'ân'a saygı onu yükseklerde tutmak, bulunduğu odada yatmamak, ayaklarını uzatmamaktan ziyade asıl onu hayatımıza rehber kabul etmekle, içindeki buyruklara uymakla gerçekleşir.
Yine bir diğer saygı türü Kur'ân okunduğu zaman konuşulmaması. Buna da delil olarak yazının girişindeki ayet gösteriliyor. Ancak ayetin nüzul sebebine bakıldığında, cemaatle kılınan namazlarda Allah Rasulü'nün(sonrasında ise namaz kıldıran imamların) okuduğu Kur'ân'ı, dinlemekle veya hutbede okunan Kur'ân'ı dinlemekle alakalı olarak indiğini öğreniyoruz. Zira sahabe henüz İslamı, rükünlerini öğrenme aşamasında iken, cemaatle namaz esnasında, Allah Rasulü (sallâllahu aleyhi ve sellem) Kur'an okurken O'nunla beraber okuduklarını, O'nun gibi demeye çalıştıklarını, veya birbirleri ile konuştuklarını, namaz esnasında selamlaştıklarını, kendilerine verilen selama karşılık verdiklerini, hatta namaza geç kalan ve sonradan yetişenlerin cemaatte namazda olan arkadaşlarına kaç rekat kıldıklarını sorduklarını öğreniyoruz.
Ayetin inişi ile beraber bu davranışlar yasaklanıyor, susmaları ve Allah Rasulü'nün(sallâllahu aleyhi ve sellem) okuduğu Kur'an'a kulak vermeleri emrediliyor. Kurtubi'nin tefsirinde Nakkaş'ın söylediğine göre, bütün tefsir alimleri bu dinlemenin farz ve farz olmayan bütün namazlarda dinlemekle alakalı olduğunda icma etmişlerdir.(1)
Ancak genel olarak Kur'an'ı dinleyip merhamete mazhar olmak için okunduğu her yerde dinlemek sünnettir ve böyle yapmak tavsiye olunmuş, hoş görülmüştür. Ama sair zamanlarda ve yerlerde Kur'ân'ı dinlemeye bu ayet engel değil. Zira hep engel olarak algılanmış.
Tuvalet ve banyo hariç her yerde, herhangi bir iş yaparken, otururken, yatarken, arabada, evde Kur'an dinlenebilir. Dinlenirken saygısızlık kastı ile konuşmak değil, konuşmak gerektiği zaman, dinlenirken konuşulabilir. Kur'ân hayatın kendisidir, hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır, her yerde okunmalı ve dinlenmelidir. Bu ayet delil getirilerek Kur'ân'ı dinlemekten uzaklaştırılmışız. Sanmışız ki Kur'ân okunurken kesinlikle konuşulmaz, bunu gerçekleştiremediğimiz için de Kur'ân'ı dinlemekten uzaklaşmışız. Ayeti yanlış anlayarak Kur'an'la aramıza setler çekmiş, Kur'an'la irtibatımızı zorlaştırmışız.
Halbuki Kur'ân bizim ayrılmaz bir parçamız olmalı, kulaklarımız yalnız onu dinlemeli, ruhumuza işlemeli, ruhumuza kasteden bizleri uyuşturan müzikler, şarkılar değil beynimize Kur'ân yerleşmeli, dilimizde Kur'ân yer etmeli.
Zaten Kur'ân dinlemeye alışmışsanız, Kur'ân sizde bağımlılık yapar, içinize işler, dinlemediğiniz zaman onu arzularsınız, susuz kalmış bir yolcu gibi Kur'ân'a susarsınız ve onu dinlemeden duramazsınız. Beyninizde yankılanır, onu terennüm etmeye başlarsınız, anlamıyorsanız onu anlamaya karşı içinizde bir iştiyak hissedersiniz ve dinlediğinizi anlama gayretine girersiniz. İşte bu durum bağımlılıkların en zararsızı, aksine hem dünyamız hem de ahiretimiz için en kazançlısı ve dolayısı ile insanı en mutlu eden bağımlılık çeşitlerinden birisidir.
"İmam Ahmed'in Ebu Hureyre'den (r.a) rivayetine göre Rasulullah (s.a) şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın kitabından bir ayet-i kerimeyi dinleyen bir kimseye katlanmış olarak bir hasene yazılır. Kendisi bir ayet okuyacak olursa, Kıyamet günü bu onun için bir nur olur."(2)
Seleften bazıları şöyle der:
"Rahmet Kurân'ı dinleyen kimseye ulaştığından daha çabuk hiçbir kimseye ulaşmaz."
(Bakınız; el-A'raf /204)
Yıllar önce Kahire'ye gittiğimizde, orada bir durum beni çok şaşırtmıştı. Caddeler sokaklar Kur'ân sesleri ile doluydu. Bizim ülkemizde mağazalarda, marketlerde, dükkanlarda, ve bir çok mekanda bangır bangır müzik çalarken orada dinlenilen, dinletilen Kur'ân'dı.
Yukarıdaki ayetin Kur'ân'ı dinlemeye,daha doğrusu Kur'an'ı dinlerken gerek duyulduğunda veya konuşmak istenildiğinde konuşmaya engel olmadığını bilelim. Saygısızlık kastı olmadan, Kur'an okunurken gerek duyulduğunda konuşulabilir, ancak laubali hal ve hareketler bitmek bilmeyen konuşmaların olduğu, dinlenilen Kur'an'ın duyulamadığı, anlaşılamadığı bir ortamda isek dinlediğimiz Kur'ân'ı kapatıp ortamın sakinleşmesini beklemek daha uygun olur, çünkü bu tavırlar hoş görülmemiş, Kur'ân'a karşı sui edep olarak nitelendirilmiştir.
Saygısızlık kastı derken şu ayette belirtilen durumdakilere benzememek gerektiğini belirtmek isterim:
"İnkâr edenler: "Bu Kur'ân-ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki üstün gelirsiniz" dediler."(3)
Kaynak gösterdiğim Said Havva ve Seyyid Kutub tefsirlerinde birbirleri ile konuşan iki sahabiden ve yanlarında Kur'an okuyan başka bir sahabiden bahsediliyor. Konuşanları, "Kur'ân okunduğu zaman, hemen susup onu dinleyin..."ayetini hatırlatarak, onları uyarıp susmalarını, okunan Kur'an'ı dinlemelerini söyleyen başka bir sahabiye karşılık olarak; Konuşan sahabilerin, bahsi geçen ayetin namazda okunan Kur'an'ı dinlemekle alakalı olduğunu hatırlattıkları bir diyalogdan da bahsediliyor.
Kur'ân'ın olduğu odada saygısızlık kastı olmaksızın (mümkünse Kur'ân'a doğru olmadan) yatılabilir, ayak uzatılabilir. Kur'anla aramıza konulan engelleri kaldırmalı, onu yeniden hayatımızın merkezine, hayatımızın içine almalıyız.
Kur'an'a saygının onu dinlerken hiç konuşmamakla, bulunduğu yerde yatıp uzanmamakla değil, Kur'ân'ı hayatımıza aktarmakla, onun içindeki emir ve yasaklara tavsiyelere uymakla gerçekleştiğini unutmamalıyız.
Saygı adı altında hayatımızdan uzaklaştırdığımız Kur'ân ile yeniden hem hal olmalıyız. Rabbimiz bizden Kur'ân'a uymamızı, onu hayatımıza hakim kılmamızı istiyor, yanlış bir saygı anlayışı ile Kur'ân'dan uzaklaşmamızı istemiyor Allahu A'lem...
Saygısızlık kastı derken şu ayette belirtilen durumdakilere benzememek gerektiğini belirtmek isterim:
"İnkâr edenler: "Bu Kur'ân-ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki üstün gelirsiniz" dediler."(3)
Kaynak gösterdiğim Said Havva ve Seyyid Kutub tefsirlerinde birbirleri ile konuşan iki sahabiden ve yanlarında Kur'an okuyan başka bir sahabiden bahsediliyor. Konuşanları, "Kur'ân okunduğu zaman, hemen susup onu dinleyin..."ayetini hatırlatarak, onları uyarıp susmalarını, okunan Kur'an'ı dinlemelerini söyleyen başka bir sahabiye karşılık olarak; Konuşan sahabilerin, bahsi geçen ayetin namazda okunan Kur'an'ı dinlemekle alakalı olduğunu hatırlattıkları bir diyalogdan da bahsediliyor.
Kur'ân'ın olduğu odada saygısızlık kastı olmaksızın (mümkünse Kur'ân'a doğru olmadan) yatılabilir, ayak uzatılabilir. Kur'anla aramıza konulan engelleri kaldırmalı, onu yeniden hayatımızın merkezine, hayatımızın içine almalıyız.
Kur'an'a saygının onu dinlerken hiç konuşmamakla, bulunduğu yerde yatıp uzanmamakla değil, Kur'ân'ı hayatımıza aktarmakla, onun içindeki emir ve yasaklara tavsiyelere uymakla gerçekleştiğini unutmamalıyız.
Saygı adı altında hayatımızdan uzaklaştırdığımız Kur'ân ile yeniden hem hal olmalıyız. Rabbimiz bizden Kur'ân'a uymamızı, onu hayatımıza hakim kılmamızı istiyor, yanlış bir saygı anlayışı ile Kur'ân'dan uzaklaşmamızı istemiyor Allahu A'lem...
"Allah,
ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitab'ı, sözlerin en
güzeli olarak indirmiştir. Rabb'lerinden korkanların bu Kitap'dan
derileri ürperir; sonra hem derileri hem de kalpleri Allah'ın zikriyle
yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın doğruluk rehberidir; O'nunla dilediğini
doğru yola iletir. Allah kimi de saptırırsa, onu doğru yola eriştirecek
kimse bulunmaz." (4)
سُبْحَانَكَ الّلهمّ وَ بِحَمْدِكَ اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلَهَ اِلاّ اَنْتَ اَسْتَغْفِرُكَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ
“Subhaneke ALLAHumme ve bihamdike eşhedu en la ilahe illa ente estağfiruke ve etubu ileyke”
“ALLAH(c.c.)’ım! Seni her türlü noksanlıklardan tenzih eder, hamdimi sana takdim ederim. Senden başka hiçbir ilah bulunmadığına şehadet ederim. Senden mağfiret diliyor ve sana tevbe ediyorum. ”(5)
___________
(1) Fizilail Kur'an A'raf suresi tefsiri, ilgili ayet.
Ayrıca
el-Esas fi't-Tefsir 5.cilt A'raf suresi 204.ayetin tefsiri ve ayetin açıklamalarına bakılabilir.
(2) el-Esas fi't-Tefsir 5.cilt syf:428
(3) Fussilet suresi 26.ayet meali
(4) Zumer suresi 23.ayet meali
(5) tirmizi, deavat: 38
Ayrıca
el-Esas fi't-Tefsir 5.cilt A'raf suresi 204.ayetin tefsiri ve ayetin açıklamalarına bakılabilir.
(2) el-Esas fi't-Tefsir 5.cilt syf:428
(3) Fussilet suresi 26.ayet meali
(4) Zumer suresi 23.ayet meali
(5) tirmizi, deavat: 38
Allahım razı olsun sizden kafamdaki bir soru işaretine cevap buldunuz. birşeylerle ugraşırken kuran dinlemez kapatırdım bu arada ramazanımız mübarek olsun.yazılarınızdan çok faydalanıyorum rabbim ilminizi arttırsın
YanıtlaSilfiliz kardeşim hoşgeldiniz :)
SilRabbim cümlemizden de razı olsun,Rabbim oruçlarımızı kabul buyursun(amin),
sizin de Ramazanınız mübarek olsun,
kalbi muhabbetlerimle,O'na(c.c)emanetsiniz...
Allah razı olsun Hatice hanım
YanıtlaSilhayırlı Ramazanlar
Rabbim cümlemizden de razı olsun Fatma hanım,
Silsize de hayırlı Ramazanlar, sevgiler...
selamun aleykum.
YanıtlaSilramazani serifiniz hayirli olsun hatice abla.sukur bu senede kavustuk ,rabbim butun azalarimizla oruc tutmayi nasip eylesin hepimize.
nasilsin,umarim iyisinizdir?bizler cok sukur iyiyiz.
kur'an ve sunnetlerden kopuk yasadigimiz icun degilmidir zaten suanki hallerimiz?rabbim o iki emanete simsiki sarilmayi ve razi olacagi sekilde yasamayi hepimize nasip eylesin.amin
rahmana emanetsin ablam.
We aleykumselam hoşgeldin canım kardeşim benim :)
Siluzuun bir aradan sonra yeniden uğraman beni çok sevindirdi hoşgeldin :)
elhamdulillah çok iyiyiz,sizlerinde iyi haberlerinizi almak çok güzel,
güzel duana da gönülden amin diyorum,huzurla geçireceğin hayırlı mutlu bir ramazan nasip olsun,kalbi muhabbetlerimle...
iyi geceler hayırlı ramazanlar güzel yazı olmuş
YanıtlaSil