Dinimiz canlılara karşı merhametli ve şefkatli olmamızı emreder. Keyfî olarak bir hayvanın öldürülmesine cevaz vermez. Avcılığı meşru sayar. Ancak hayvanların neslini tüketmemek, keyfi öldürmemek, bir ihtiyaçtan dolayı avlanmak üzere birtakım prensibler koymuştur. Bazı hayvanlar çoğalıp iyice zararlı ve tehlikeli düzeye geldiklerinde onların öldürülmesini emreder. Zira her şey insan için, onun yararlanmasından yana yaratılmıştır. Yaratılan bazı canlılar ona zarar verecek duruma gelince imha edilmesindeki sakınca kalkar.
Hayvanlar (bilhassa evcil) aynı zamanda dünyamızı süslemekte, hayatımıza renk ve mana katmaktadırlar. Onları koruyup nesillerinin tükenmesini önlemek sünnettir. Rasûlullah (a.s.) efendimiz bir kediyi hapsedip aç ve susuz bırakarak ölümüne sebeb olan bir kadını cehennemle, susuzluktan dili dışarı sarkmış bir köpeğe, kuyuya inip ayakkabısına su doldurarak ona su içiren adamı da cennet ile müjdelemiştir.
Keyfî olarak bir serçenin öldürülmesine bile üzülen Rasûlullah (a.s.) efendimiz bu konuda da ummetini yeterince aydınlatmıştır.
Şafii'nin, Ahmed ve Nesâî'nin Amr b. eş-Şerîd'den, o da babasından merfuân yaptıkları rivayette şöyle buyurulmuştur:
"Kim bir serçeyi boş yere öldürürse, kıyamet gününde o serçe sesini yükseltip Allah'a şöyle şikâyette bulunacak: Ya Rabbî falan kişi beni yok yere öldürdü, bir menfaat sağlamak için öldürmedi..."
(Nesâî, dahaya: 42, sayd:34; Dâremî, edâhî: 16; Ahmed: 2/166, 197)
Ebu Hurayra'dan (rivayet edildiğine göre) Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Peygamberlerden birisi bir ağaç altına indî de kendisini (orada) bir karınca ısırdı. Bunun üzerine (yanında bulunan kimselerden eşyası)nı (oradan çekmelerini) istedi. Bu emir üzerine (eşyası) ağacın altından çıkarıldı. Sonra o karınca hakkında emir verdi de derhal (yuvası) yakıldı. Bunun üzerine (yüce) ALLAH kendisine; (o birtek karıncayı) yaksaydın ya?' diye vahy buyurdu."
(Muslim, selam 149)
Ebu Hurayra'nın Rasûlullah (s.a.v.)'dan (rivayet ettiğine göre) Peygamberlerden birini bir karınca ısırmış da emir vererek karıncanın yuvasını yaktırmış. Bunun üzerine ALLAH O'na:
"Seni bir karınca ısırdı diye ummetlerden teşbihte bulunan bir ummeti helak mi ettin?" diye vahy buyurmuştur.
(Buharî, cihad 153, Nesaî, sayd 38, İbn Mâce, sayd 10; Ahmed b. Hanbel, II, 403)
Evlerde bulunan ve insanoğluna zarar ve tehlike verebilen karınca, sinek, böcek, haşare gibi vahşi hayvanların yoğunluğundan dolayı rahatsızlık duyulur. Bu tür hayvanları öldürmeden (hayvanlara en az zararla) evden uzaklaştırmak mümkün ise, o yol üzerine hareket edilmelidir. Gerekirse günümüzdeki mevcut teknolojik aletler (sadece hayvanların duyabileceği ses çıkararak bu tür zararlı hayvanları evden uzaklaştıran elektronik aletler) denenmeli, bunun haricinde farklı uygulamalar (karıncalar için limon koymak, kireçleme v.s. , fareler için kedi beslemek, sinekler için pencere ve kapılara sineklik takılması taktikler) denenmelidir. Tüm bu yolların çaresiz kalması durumunda zarar veren hayvanı öldürmek gibi yollara başvurulmalıdır.
Öldürülmesine İzin Verilen Hayvanlar
عن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت : ] قَالَ رَسُول اللّهِ #: خَمْسٌ مِنَ الدّوَابِّ كُلُّهُنَّ فَاسِقٌ، يُقْتَلْنَ في الْحِلِّ وَالحَرَمِ: الغُرَابُ، وَالْحِدَأةُ، وَالعَقْرَبُ، وَالْفَأرَةُ، وَالْكَلْبُ الْعَقُورُ [. أخرجه الستة.ولمسلم في رواية قالت: أمَرَ رَسولُ اللّهِ # بقتل خمسِ فَوَاسِقَ في الْحِلِّ وَالحَرَمِ، وَأبدل أبو داود في رواية له عن أبي هريرة، مكان الغراب : الحية.» وقيلَ هذه« الحيوانات خمس فواسق على سبيل استعارة لخبثها .
Aişe (r.anha) dan yapılan rivayette, adı geçen, Rasulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu bildirmiştir:
Karga, çaylak, akrep, sıçan, kelb-i akur (yırtıcılar).
"Beş fasık hem hilde, hem de Harem'de öldürülür: Akrep, karga, fare, saldırgan kudurmuş köpek / yırtıcılar ve çaylak."
(Buharî, Bed'u'l-Halk 16, Cezau's-Sayd 7; Muslim, Hacc 66-67, 73, 79(1198); Muvatta, Hacc 90, (1, 357); Tirmizî, Hacc 21, (837); Nesâî, Hacc 113, (5, 208), 82, 84, 86, 88; Ebû Dâvud, menâsik: 39; Taberânî, hac: 88; Ahmed: 2/8, 32, 37, 48, 50)
Ebu Davud, Ebu Hurayra (radıyallahu anh)'den kaydettiği bir rivayetinde, karga yerine "yılan" demiştir.
Aişe (r.anha) dan yapılan rivayete, göre: Rasulullah (s.a.v.) şu beş fasıkın hil ve haremde öldürülmesini emretmiştir: Karga, çaylak, akrep, fare, ısırıcı köpek.."
(Buharî, hac: 7; Muslim, hac: 70; Daremî, menasik: 19)
"îbn Ömer (r.anhuma) dan yapılan rivayete göre: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Hayvanlardan beş tür var ki, ihramlının onları öldürmesinde bir günah yoktur: Karga, çaylak, akrep, fare ve ısırgan köpek."
(Muslim, hac: 67, 73, 76,79; Nesâî, hac: 82, 84, 86, 88 114 116, 113; Taberânî, hac: 88, 90; Ahmed: 2/8, 32, 37, 48, 50, 52, 54, 56)
وعن سعيد بن أبي وقّاص رَضِيَ اللّهُ عَنْه : ] أنّ النّبِىّ # أمَرَ بِقَتْلِ الْوَزَغِ، وَسَمّاهُ فُوَيْسِقاً
[. أخرجه مسلم وأبو داود.
Sa'd b. Ebi Vakkas (r.anh) den yapılan rivayete göre, adı geçen şu bilgiyi vermiştir:
"Rasulullah'ın (s.a.v.) vezâğ'ın / keler öldürülmesini emretti."
(Muslim, selâm: 142, 144; Ahmed: 1/176, 6/421, 462)
Evde yaşayan, insanın canına, malına, sağlığına ve huzuruna zarar veren karınca, örümcek, sinek, böcek ve haşareleri mümkün olduğunca öldürmemeye gayret göstererek dışarı atmaya çalışmalıyız. Her canlının hayatını korumaya gayret göstereceğiz. Buna rağmen onlara engel olamıyor ve bize zarar veriyorsa onları öldürmak câizdir, haram değildir. Ev dışında (nasla cevaz verilenler keler, karga, fare, kuduz köpek gibi saldırganlar, akrep, yılan, çaylak hariç) hayvanları öldürmek değildir. En azından mekruhtur.
Öldürülmesine izin verilen yılanın evde bulunması halinde; Ebu Lubabe (r.anh)'den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki;
"Rasûlullah (a.s.), evlerde yaşayan küçük ince yılanların öldürülmesini men'ettiğini, ancak bunlardan kuyruğu kısa maviye çalan renkte olanının ve bir de sırtında beyazımsı iki çizgi, şerit bulunanın öldürülmesine ruhsat verdiğini, zira bu iki tür yılanın gözün ferini aldığını ve kadınların karnında oluşan ceninlerin düşmesine sebeb olduklarını buyurduğunu duydum." (Buharî, bed-i halk: 15; Ebû Dâvud, edeb: 163; Nesâî, hac: 84; Ahmed: 2/29, 49, 83,147,157)
Ebû Sâid (r.anh)'den yapılan rivayette, Rasûlullah'ın (a.s.) şöyle buyurduğu belirtilmiştir:
"Şubhesiz ki sizin evlerinizde yaşayan yılanlar vardır. Onları üç defa uyarınız (ev halkına görünmemeleri rahatsız etmemeleri hususunda uyarıda bulununuz). Ondan sonra tekrar size görünürlerse öldürünüz."
(Ebû Dâvud, edeb: 162; Tirmizi, sayd: 15; Ahmed: 3/27) Muslim'deki rivayette "üç gün uyarıda bulununuz" buyurulmaktadır.
Öldürülmesi Yasak Olan Hayvanlar
عن ابن عبّاس رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قال: ] نَهَى رَسولُ اللّهِ # عَنْ قَتْلٍ أرْبَعٍ مِنَ الدّوَابِّ: النَّمْلَةِ، وَالنّحْلَةِ، وَالْهُدْهُدِ، وَالصُّرَدِ
[. أخرجه أبو داود .
İbnu Abbas (radıyallahu anhumâ) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) dört hayvanın öldürülmesini yasakladı:
"Karınca, arı, hudhud, surad (sarı ve yeşil renkli ağaçkakan kuşu)."
(Ebu Davud, Edeb 176, 5267; Kutub-i sitte, Katl, 1, 4951)
Abdurrahman b. Osman (r.anh) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki:
"Bir tabib, Rasulullah'ın (a.s.) yanında bir ilaçtan (tedavi etme maddesinden) bahsetti. Bu ilaçta kurbağanın da bulunduğunu (yani terkibinde kurbağa da bulunduğunu) söyledi.
Bunun üzerine Rasulullah (a.s.) Efendimiz kurbağanın öldürülmesini men'etti."
(Nesâi, sayd: 36; Ahmed: 3/453, 499; Dâremî, edâhî: 26)
Harem Dahilinde Olunsa Bile Öldürülebilecek Hayvanlar
Hanefî'lere göre:
îhramlı kimsenin pire, sivrisinek, karasinek, yılan, akrep, fare, kurt, karga, çaylağı öldürmesi caizdir. Diğer canavarlar da saldırırlarasa, onları da öldürmesinde bir sakınca yoktur.
Pire, sivrisinek, karasinek ve benzeri haşerat av kapsamına girmez. O balamdan bunlar insana eziyet veren-cinstendirler. Yılan, akrep, fare, kurt, karga ve çaylak hakkında ise, Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz bunların hilde de, haremde de öldürülmelerini emretmiştir. (el-İhtiyar Ta'lilu'l-Muhtar-: 1 /145'den özet)
Şafîî'lere göre:
Av hayvanlarından eti yenilmeyenler iki gruba ayrılır:
Bir grubu saldırgan mütecavizdir ki, onda zarar verme söz konusudur. Aynı zamanda eti de yenilmez, îhramlı kimse onları öldürebilir. Mesela arslan, kurt, kaplan, karga, çaylak, akrep, fare ve ısırgan köpek bu cümledendir. Îhramlı bunların küçüğünü de, büyüğünü de öldürebilir. İsterse bunlar ona saldırmasın ve zarar vermesin..
Diğer bir grup ise, onların da eti yenilmez ve ihramlı için zararlı da değildirler. Meselâ kartal, doğan gibi yırtıcı kuşlar; akbaba, keler, kertenkele, sokak kedisi ve benzeri eti yenilmeyen hayvanları ihramlının öldürmesinden dolayı fidye gerekmez. O bakımdan ihramlı diğer haşeratı da öldürebilir. Ancak başında zuhur eden bitleri giderdiği takdirde fidye olarak bir sadaka vermesi hayırlıdır.
Hem bu mezhebe göre, sadece eti yenilen kara hayvanlarının av kapsamına girenleri öldürmekten dolayı fidye gerekir. Diğerlerinden dolayı gerekmez. (Şafiî, el-Umm: 208, 209'dan özetlenerek)
Hanbelî'lere göre:
Kara hayvanlarından av kapsamına girip eti yenilmeyenleri öldürmekten dolayı ceza gerekmez. Meselâ yırtıcı, parçalayıcı canavarlar, haşerattan habis ve zararlı olanlar ve kuşlardan yırtıcı olanlar bu cümledendir. Bunları öldüren ihramlıya ceza gerekmez. (Şemsuddin İbn Kudame, eş-Şerhu'l-Kebir: 3/284) Böylece ısırgan köpek, karga, fare, akrep, yılan, çaylak ve benzeri hayvanlar hakkındaki cevaz, bu gibi zararlı hayvanları da kapsamaktadır.
Malikî'lere göre:
Vahşi, yırtıcı, parçalayıcı hayvanları ihramlının kendisine saldırsın, saldırmasın öldürmesi caizdir. Bundan dolayı ceza gerekmez. Yabanî kediyi ve tilkiyi, saldırsa bile öldürdüğü takdirde ceza gerekir. Ancak İbn Kasım ve Sahnun'a göre, bunlar saldırdığı takdirde ceza gerekmez. Aynı zamanda İmam Malik'e göre, yırtıcı kuşları öldürmekten dolayı ceza gerekir. Çünkü ona göre kuşların hepsinin eti yenilir. (Sahnun, el-Mudevvenetu'l-Kûbra: 1/442, 443)
***
Hayvanlar (bilhassa evcil) aynı zamanda dünyamızı süslemekte, hayatımıza renk ve mana katmaktadırlar. Onları koruyup nesillerinin tükenmesini önlemek sünnettir. Rasûlullah (a.s.) efendimiz bir kediyi hapsedip aç ve susuz bırakarak ölümüne sebeb olan bir kadını cehennemle, susuzluktan dili dışarı sarkmış bir köpeğe, kuyuya inip ayakkabısına su doldurarak ona su içiren adamı da cennet ile müjdelemiştir.
Keyfî olarak bir serçenin öldürülmesine bile üzülen Rasûlullah (a.s.) efendimiz bu konuda da ummetini yeterince aydınlatmıştır.
Şafii'nin, Ahmed ve Nesâî'nin Amr b. eş-Şerîd'den, o da babasından merfuân yaptıkları rivayette şöyle buyurulmuştur:
"Kim bir serçeyi boş yere öldürürse, kıyamet gününde o serçe sesini yükseltip Allah'a şöyle şikâyette bulunacak: Ya Rabbî falan kişi beni yok yere öldürdü, bir menfaat sağlamak için öldürmedi..."
(Nesâî, dahaya: 42, sayd:34; Dâremî, edâhî: 16; Ahmed: 2/166, 197)
Ebu Hurayra'dan (rivayet edildiğine göre) Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Peygamberlerden birisi bir ağaç altına indî de kendisini (orada) bir karınca ısırdı. Bunun üzerine (yanında bulunan kimselerden eşyası)nı (oradan çekmelerini) istedi. Bu emir üzerine (eşyası) ağacın altından çıkarıldı. Sonra o karınca hakkında emir verdi de derhal (yuvası) yakıldı. Bunun üzerine (yüce) ALLAH kendisine; (o birtek karıncayı) yaksaydın ya?' diye vahy buyurdu."
(Muslim, selam 149)
Ebu Hurayra'nın Rasûlullah (s.a.v.)'dan (rivayet ettiğine göre) Peygamberlerden birini bir karınca ısırmış da emir vererek karıncanın yuvasını yaktırmış. Bunun üzerine ALLAH O'na:
"Seni bir karınca ısırdı diye ummetlerden teşbihte bulunan bir ummeti helak mi ettin?" diye vahy buyurmuştur.
(Buharî, cihad 153, Nesaî, sayd 38, İbn Mâce, sayd 10; Ahmed b. Hanbel, II, 403)
Evlerde bulunan ve insanoğluna zarar ve tehlike verebilen karınca, sinek, böcek, haşare gibi vahşi hayvanların yoğunluğundan dolayı rahatsızlık duyulur. Bu tür hayvanları öldürmeden (hayvanlara en az zararla) evden uzaklaştırmak mümkün ise, o yol üzerine hareket edilmelidir. Gerekirse günümüzdeki mevcut teknolojik aletler (sadece hayvanların duyabileceği ses çıkararak bu tür zararlı hayvanları evden uzaklaştıran elektronik aletler) denenmeli, bunun haricinde farklı uygulamalar (karıncalar için limon koymak, kireçleme v.s. , fareler için kedi beslemek, sinekler için pencere ve kapılara sineklik takılması taktikler) denenmelidir. Tüm bu yolların çaresiz kalması durumunda zarar veren hayvanı öldürmek gibi yollara başvurulmalıdır.
Öldürülmesine İzin Verilen Hayvanlar
عن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت : ] قَالَ رَسُول اللّهِ #: خَمْسٌ مِنَ الدّوَابِّ كُلُّهُنَّ فَاسِقٌ، يُقْتَلْنَ في الْحِلِّ وَالحَرَمِ: الغُرَابُ، وَالْحِدَأةُ، وَالعَقْرَبُ، وَالْفَأرَةُ، وَالْكَلْبُ الْعَقُورُ [. أخرجه الستة.ولمسلم في رواية قالت: أمَرَ رَسولُ اللّهِ # بقتل خمسِ فَوَاسِقَ في الْحِلِّ وَالحَرَمِ، وَأبدل أبو داود في رواية له عن أبي هريرة، مكان الغراب : الحية.» وقيلَ هذه« الحيوانات خمس فواسق على سبيل استعارة لخبثها .
Aişe (r.anha) dan yapılan rivayette, adı geçen, Rasulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu bildirmiştir:
Karga, çaylak, akrep, sıçan, kelb-i akur (yırtıcılar).
"Beş fasık hem hilde, hem de Harem'de öldürülür: Akrep, karga, fare, saldırgan kudurmuş köpek / yırtıcılar ve çaylak."
(Buharî, Bed'u'l-Halk 16, Cezau's-Sayd 7; Muslim, Hacc 66-67, 73, 79(1198); Muvatta, Hacc 90, (1, 357); Tirmizî, Hacc 21, (837); Nesâî, Hacc 113, (5, 208), 82, 84, 86, 88; Ebû Dâvud, menâsik: 39; Taberânî, hac: 88; Ahmed: 2/8, 32, 37, 48, 50)
Ebu Davud, Ebu Hurayra (radıyallahu anh)'den kaydettiği bir rivayetinde, karga yerine "yılan" demiştir.
Aişe (r.anha) dan yapılan rivayete, göre: Rasulullah (s.a.v.) şu beş fasıkın hil ve haremde öldürülmesini emretmiştir: Karga, çaylak, akrep, fare, ısırıcı köpek.."
(Buharî, hac: 7; Muslim, hac: 70; Daremî, menasik: 19)
"îbn Ömer (r.anhuma) dan yapılan rivayete göre: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Hayvanlardan beş tür var ki, ihramlının onları öldürmesinde bir günah yoktur: Karga, çaylak, akrep, fare ve ısırgan köpek."
(Muslim, hac: 67, 73, 76,79; Nesâî, hac: 82, 84, 86, 88 114 116, 113; Taberânî, hac: 88, 90; Ahmed: 2/8, 32, 37, 48, 50, 52, 54, 56)
وعن سعيد بن أبي وقّاص رَضِيَ اللّهُ عَنْه : ] أنّ النّبِىّ # أمَرَ بِقَتْلِ الْوَزَغِ، وَسَمّاهُ فُوَيْسِقاً
[. أخرجه مسلم وأبو داود.
Sa'd b. Ebi Vakkas (r.anh) den yapılan rivayete göre, adı geçen şu bilgiyi vermiştir:
"Rasulullah'ın (s.a.v.) vezâğ'ın / keler öldürülmesini emretti."
(Muslim, selâm: 142, 144; Ahmed: 1/176, 6/421, 462)
Evde yaşayan, insanın canına, malına, sağlığına ve huzuruna zarar veren karınca, örümcek, sinek, böcek ve haşareleri mümkün olduğunca öldürmemeye gayret göstererek dışarı atmaya çalışmalıyız. Her canlının hayatını korumaya gayret göstereceğiz. Buna rağmen onlara engel olamıyor ve bize zarar veriyorsa onları öldürmak câizdir, haram değildir. Ev dışında (nasla cevaz verilenler keler, karga, fare, kuduz köpek gibi saldırganlar, akrep, yılan, çaylak hariç) hayvanları öldürmek değildir. En azından mekruhtur.
Öldürülmesine izin verilen yılanın evde bulunması halinde; Ebu Lubabe (r.anh)'den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki;
"Rasûlullah (a.s.), evlerde yaşayan küçük ince yılanların öldürülmesini men'ettiğini, ancak bunlardan kuyruğu kısa maviye çalan renkte olanının ve bir de sırtında beyazımsı iki çizgi, şerit bulunanın öldürülmesine ruhsat verdiğini, zira bu iki tür yılanın gözün ferini aldığını ve kadınların karnında oluşan ceninlerin düşmesine sebeb olduklarını buyurduğunu duydum." (Buharî, bed-i halk: 15; Ebû Dâvud, edeb: 163; Nesâî, hac: 84; Ahmed: 2/29, 49, 83,147,157)
Ebû Sâid (r.anh)'den yapılan rivayette, Rasûlullah'ın (a.s.) şöyle buyurduğu belirtilmiştir:
"Şubhesiz ki sizin evlerinizde yaşayan yılanlar vardır. Onları üç defa uyarınız (ev halkına görünmemeleri rahatsız etmemeleri hususunda uyarıda bulununuz). Ondan sonra tekrar size görünürlerse öldürünüz."
(Ebû Dâvud, edeb: 162; Tirmizi, sayd: 15; Ahmed: 3/27) Muslim'deki rivayette "üç gün uyarıda bulununuz" buyurulmaktadır.
Öldürülmesi Yasak Olan Hayvanlar
عن ابن عبّاس رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قال: ] نَهَى رَسولُ اللّهِ # عَنْ قَتْلٍ أرْبَعٍ مِنَ الدّوَابِّ: النَّمْلَةِ، وَالنّحْلَةِ، وَالْهُدْهُدِ، وَالصُّرَدِ
[. أخرجه أبو داود .
İbnu Abbas (radıyallahu anhumâ) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) dört hayvanın öldürülmesini yasakladı:
"Karınca, arı, hudhud, surad (sarı ve yeşil renkli ağaçkakan kuşu)."
(Ebu Davud, Edeb 176, 5267; Kutub-i sitte, Katl, 1, 4951)
Abdurrahman b. Osman (r.anh) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki:
"Bir tabib, Rasulullah'ın (a.s.) yanında bir ilaçtan (tedavi etme maddesinden) bahsetti. Bu ilaçta kurbağanın da bulunduğunu (yani terkibinde kurbağa da bulunduğunu) söyledi.
Bunun üzerine Rasulullah (a.s.) Efendimiz kurbağanın öldürülmesini men'etti."
(Nesâi, sayd: 36; Ahmed: 3/453, 499; Dâremî, edâhî: 26)
Harem Dahilinde Olunsa Bile Öldürülebilecek Hayvanlar
Hanefî'lere göre:
îhramlı kimsenin pire, sivrisinek, karasinek, yılan, akrep, fare, kurt, karga, çaylağı öldürmesi caizdir. Diğer canavarlar da saldırırlarasa, onları da öldürmesinde bir sakınca yoktur.
Pire, sivrisinek, karasinek ve benzeri haşerat av kapsamına girmez. O balamdan bunlar insana eziyet veren-cinstendirler. Yılan, akrep, fare, kurt, karga ve çaylak hakkında ise, Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz bunların hilde de, haremde de öldürülmelerini emretmiştir. (el-İhtiyar Ta'lilu'l-Muhtar-: 1 /145'den özet)
Şafîî'lere göre:
Av hayvanlarından eti yenilmeyenler iki gruba ayrılır:
Bir grubu saldırgan mütecavizdir ki, onda zarar verme söz konusudur. Aynı zamanda eti de yenilmez, îhramlı kimse onları öldürebilir. Mesela arslan, kurt, kaplan, karga, çaylak, akrep, fare ve ısırgan köpek bu cümledendir. Îhramlı bunların küçüğünü de, büyüğünü de öldürebilir. İsterse bunlar ona saldırmasın ve zarar vermesin..
Diğer bir grup ise, onların da eti yenilmez ve ihramlı için zararlı da değildirler. Meselâ kartal, doğan gibi yırtıcı kuşlar; akbaba, keler, kertenkele, sokak kedisi ve benzeri eti yenilmeyen hayvanları ihramlının öldürmesinden dolayı fidye gerekmez. O bakımdan ihramlı diğer haşeratı da öldürebilir. Ancak başında zuhur eden bitleri giderdiği takdirde fidye olarak bir sadaka vermesi hayırlıdır.
Hem bu mezhebe göre, sadece eti yenilen kara hayvanlarının av kapsamına girenleri öldürmekten dolayı fidye gerekir. Diğerlerinden dolayı gerekmez. (Şafiî, el-Umm: 208, 209'dan özetlenerek)
Hanbelî'lere göre:
Kara hayvanlarından av kapsamına girip eti yenilmeyenleri öldürmekten dolayı ceza gerekmez. Meselâ yırtıcı, parçalayıcı canavarlar, haşerattan habis ve zararlı olanlar ve kuşlardan yırtıcı olanlar bu cümledendir. Bunları öldüren ihramlıya ceza gerekmez. (Şemsuddin İbn Kudame, eş-Şerhu'l-Kebir: 3/284) Böylece ısırgan köpek, karga, fare, akrep, yılan, çaylak ve benzeri hayvanlar hakkındaki cevaz, bu gibi zararlı hayvanları da kapsamaktadır.
Malikî'lere göre:
Vahşi, yırtıcı, parçalayıcı hayvanları ihramlının kendisine saldırsın, saldırmasın öldürmesi caizdir. Bundan dolayı ceza gerekmez. Yabanî kediyi ve tilkiyi, saldırsa bile öldürdüğü takdirde ceza gerekir. Ancak İbn Kasım ve Sahnun'a göre, bunlar saldırdığı takdirde ceza gerekmez. Aynı zamanda İmam Malik'e göre, yırtıcı kuşları öldürmekten dolayı ceza gerekir. Çünkü ona göre kuşların hepsinin eti yenilir. (Sahnun, el-Mudevvenetu'l-Kûbra: 1/442, 443)
***
Not:
Öldürülmesi mubah kılınan hayvanlara fasık denmektedir. Lugatte fasık, çıkan mânasına gelir. Yani kulluktan çıkan, emir dinlemeyip dışına çıkan insana fasık denir. Hayvanlara da fasık denmesi, diğerlerinin umumi adetinden (insanlara faydalı olmak) çıkmalarından ileri gelir.
Hanefîlerle Malikîlere göre, bu hayvanlar, eziyete sebep olup zarar verdikleri için fasık diye adlandırılmış ve öldürülmeleri tecviz edilmiştir.
Şafiî'ye göre, etleri yenilmediği ve diğer hayvanların hükmünden çıkarılarak öldürülmeleri caiz kılındığı için bunlara fasık denmiştir. Sayılan bu zararlı hayvanları, ihramlı bir kimse de öldürebilir, fidye gerekmez.
Hadisete geçen Kelb-i Akur'u bazı alimler kuduz köpek diye anlamıştır. Bazıları bununla saldırgan olan bütün hayvanları anlamıştır. Kurt, aslan, kaplan, pars gibi. Bunlar saldırınca yaralar, hatta öldürürler. İnsana saldırmayan tilki ve sırtlana kelb-i akur denmez.
Cumhur-u ulemâ "Diğer zararlı hayvanlar da bu hayvanların hükmüne tabidir, öldürülmeleri caizdir" der.
Öldürülmesi mubah kılınan hayvanlara fasık denmektedir. Lugatte fasık, çıkan mânasına gelir. Yani kulluktan çıkan, emir dinlemeyip dışına çıkan insana fasık denir. Hayvanlara da fasık denmesi, diğerlerinin umumi adetinden (insanlara faydalı olmak) çıkmalarından ileri gelir.
Hanefîlerle Malikîlere göre, bu hayvanlar, eziyete sebep olup zarar verdikleri için fasık diye adlandırılmış ve öldürülmeleri tecviz edilmiştir.
Şafiî'ye göre, etleri yenilmediği ve diğer hayvanların hükmünden çıkarılarak öldürülmeleri caiz kılındığı için bunlara fasık denmiştir. Sayılan bu zararlı hayvanları, ihramlı bir kimse de öldürebilir, fidye gerekmez.
Hadisete geçen Kelb-i Akur'u bazı alimler kuduz köpek diye anlamıştır. Bazıları bununla saldırgan olan bütün hayvanları anlamıştır. Kurt, aslan, kaplan, pars gibi. Bunlar saldırınca yaralar, hatta öldürürler. İnsana saldırmayan tilki ve sırtlana kelb-i akur denmez.
Cumhur-u ulemâ "Diğer zararlı hayvanlar da bu hayvanların hükmüne tabidir, öldürülmeleri caizdir" der.
Alıntı-islam-tr.com
Esselamun aleykum
YanıtlaSilBende uzundur bu konu uzerinde dusunuyordum zira yasadigim yerde cok fazla karinca ve bocek turleri var.
karincalar o kadar cok ki inanin nasil eve gelmesi onlenir bilmiyorum.cunku giris kapisindan oturma odasinin balkona cikan kapilarindan(balkonda bahceye aciliyor) ayrica mutfak kapim disariyada aciliyor.yani her yerden karinca geliyor:(
tezgahin uzerindeki karincalari ne yaparsam yapayim gitmiyorlar.resmen psikolojim bozuluyor.o kadar kucuk ki karincalar vizir vizir yuzlercesi.siliyorum tezgahi 5 dakika gecmeden yine karinca dolu etraf :(
İbnu Abbas (radıyallahu anhumâ) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) dört hayvanın öldürülmesini yasakladı:
Karınca, arı, hudhud, surad (sarı ve yeşil renkli ağaçkakan kuşu)."
(Ebu Davud, Edeb 176, 5267; Kutub-i sitte, Katl, 1, 4951) bu hadisi serifi gorunce cok korktum :( karincalar tezgahin uzerini silerken zaten oluyorlar veya kullandigim kimyasallar olduruyor.bide cok fazla karinca hucum ederse eve esim sprey sIkIyor geldikleri yere.
oyle limonla sirkeyle gelmiyecekgibi degiller :( ne yapsam bilemedim inanin.
bu arada bi tek benim evim degil yan komsumun evide boyle.sitedeki diger evlerde de olabilir.cunku disarida her yerde karinca var.yagmur yaginca bide ucanlari cikiyor.
We aleykumselam zeyneb kardeşim hoşgeldiniz :)
Silayetlerin olduğu gibi hadislerin de açıklamaları var, dışarıda kimseyi rahatsız etmeyen karıncalarla evdekilerin durumu farklı olabilir Allah-u A'lem,
bahsettiğin hadis-i şerifte de böyle bir ayrım yapılmamış,
ancak yazının içindeki şu açıklama genel olarak konunun özeti ve varılacak sonuç hükmünde:
"Evde yaşayan, insanın canına, malına, sağlığına ve huzuruna zarar veren karınca, örümcek, sinek, böcek ve haşareleri mümkün olduğunca öldürmemeye gayret göstererek dışarı atmaya çalışmalıyız. Her canlının hayatını korumaya gayret göstereceğiz. Buna rağmen onlara engel olamıyor ve bize zarar veriyorsa onları öldürmak câizdir, haram değildir. "
Şimdi gelelim çözüme inşeAllah,şunu da belirteyim bu linki size yardımcı olmak amacı ile veriyorum yoksa bu yöntemlerin hiç birisini test etmiş değilim;
Daha önce BURADAKİ yorumda benzer bir sıkıntısı olan kardeşime önerdiklerimi aynen buraya da aktarıyorum,bu sefer karıncalardan kurtulma yolları ile ilgili başka bir sayfanın linkini verdim,ayrıca bahsi geçen bir önceki yazıda(DOĞAL SAĞLIKLI TEMİZLİK REÇETELERİ) Erkan Şamcı'nın da konu ile ilgili benzer çözüm önerilerini okuyup uygulayabilirsiniz,Rabbim yardımcınız olsun(amin).
Öncelikle size tavsiyem bunlardan kurtulmak için Allah'a dua edin,vereceğim linkte ki uygulamaları yapmaya başlarken de yine dua ve besmeleyi unutmayın,her şey Rabbimizin elinde o böceklere de hükmeden,onları idare eden Rabbimiz,buna gönülden inanın,
BURADAKİ yazıyı ve yorumları okuyup gereken uygulamayı yapın,inşeAllah bu sıkıntıdan kurtulursunuz,bizi de haberdar edin olur mu?
güzel haberlerinizi bekliyorum,Rabbime emanetsiniz...
Selamun aleyküm bende hamamböceği ile başım dertte 12 yıldır uğraşıyorum bitmedi ilaçlama yapılıyor ama fayda etmiyor çocuk lar korkuyor ne yapabilirim duası varsa okuyacağım
YanıtlaSilWe aleykumselam kardeşim bahsettiğiniz şekilde bir dua bilmiyorum böcek ilacı satan bir yere durumunuzu anlatıp etkili bir ilaç alabilirsiniz,hamamböcekleri daha çok eski evlerde eskimşş kapı pervazlarına, eski mutfak dolapları altlarına yuva yapıyorlar ilaçlama çözüm olmadı ise mümkünse evi değiştirin diyeceğim ama herkes için bu mümkün olmayabilir Allah yardımcınız olsun...
SilFarelerden nasıl kurtula bilirim arkası açılmayan bi vestiyelin arkasına yuva yaptılar sanırım sökemiyorum monteli lütfen yardımcı olun yoksa çıldıracam
YanıtlaSilÇıldırmakta haklısınız aklıma gelen tek çözüm yolu ya onlara zehirli bir gıda ulaştıracaksınız
SilYa da monteli de olsa vestiyeri söktürüp fareleri tahliye edeceksiniz Allah kolaylık versin.