GERÇEKTEN RAHMETLİ Mİ OLDU?

“Yoksa o kötülükleri işleyip duranlar, iman edip güzel ve makbul işler yapanlara yaptığımız muameleyi, kendilerine de göstereceğimizi, hayatlarında ve ölümlerinde onları bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Ne kötü, ne yanlış bir muhakeme!”
(Câsiye, 45/21)
Rahman ve Rahim olan Yüce Rabbimin adıyla...

Dilimize yerleşmiş,söylemeye alıştığımız, üzerinde düşünmeden kullandığımız öyle sözler var ki maazAllah Rabbimizin gazabını celbedebilir, haddimizi aşmamıza sebep olabilir.

İşte bu sözlerden bir tanesi, ölen bir kişi için "Rahmetli oldu" veya "Rahmetli" diye bahsedilmesi. 
Allah'ın Rahmetine kavuşan manasındaki merhum kelimesi de, ölen kişinin ölmesi ile böyle bir mertebeye kavuştuğu anlamında söyleniyorsa, bunu da biz bilemeyiz evet, yaşayanlar hadis-i şerifte* belirtildiği üzere Allah'ın Rahmetinden nasiplenmişlerdir ancak ölünce bu durum değişiyor... 

Sanki yaşayanlar değil de ölenler Rahmetli, halbuki durum bunun tam tersi...

Ölen bir kişi mü'min olarak ölmüşse ve Rabbimiz ondan razı ise, evet o, Rahmetlidir ve onun üzerindeki Rahmet dünyadakinden kat kat fazladır. Fakat bu durumun dışındakilerin Rahmetten nasipleri sadece bu dünyada geçerlidir.

Bir rivâyete göre (Müslim, Münâfıkîn 56) Resûl-i Ekrem sallâllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

"Şüphesiz ki Allah, hiçbir mü'minin işlediği iyiliği karşılıksız bırakmaz. Mümin, yaptığı iyilik sebebiyle hem dünyada hem de âhirette mükâfatlandırılır. Kâfire gelince, dünyada Allah için yaptığı iyilikler karşılığında kendisine rızık verilir. Âhirete vardığında ise, kendisiyle mükâfatlandırılacağı herhangi bir hayrı kalmaz."

Çünkü Rabbimiz, Rahman ismi ile bu dünyada mü'min kafir her insana, hayvanlarda dahil her canlıya Rahmeti ile muamelede bulunur ancak Ahirette mü'min ve kafiri birbirinden ayırıp sadece mü'minlere Rahmet edecektir,Rahim sıfatı ile muamelede bulunacaktır. İşte bu sebepten ölen bir kimse için "Rahmetli oldu" demek bilmeden haddi aşmaktır, bunu yalnızca ve yalnızca Rabbimiz bilir.

*“Allah’ın yüz rahmeti vardır; bunlardan bir rahmeti yeryüzü halkı arasında paylaşmış ki, onların ecelleri gelene kadar (hayatları boyunca) onlara kâfi gelir. Rahmetin doksan dokuz kısmını ise kıyamet günü evliyaları, dostları için saklamıştır.”
(bk. Buharî, Rikak,19; Müslim, Tevbe, 18-21)

"Rahîm ismi husûsîdir, mü’minlere hastır. “Allah mü’minlere karşı rahîmdir.” (Ahzab, 33/43) ayeti de bunu ifade eder. 
Bu hususî rahmetin tecellî yeri de ahirettir. Bir başka ifade ile dünya hayatında mü’min ve kâfire Rahmân ismiyle rahmetini umûmî olarak tecellî ettiren Cenâb-ı Hakk, ahirette, rahmetini Rahîm ismiyle mü’minlere has olarak tecellî ettirecektir. Şu halde Rahmâniyet ezele bakmasına mukabil, Rahimiyyet, ebedî olan ahirete bakar. Bu farklılıktan dolayı alimlerimiz Allah’ı “Dünyanın Rahmânı, ahiretin Rahîm’i” diye ifade etmişlerdir.
 (Canan, VI, 272)."

Son bir not olarak ölen sevdiklerimizin ardından veya ahirete göç etmiş mü'min kardeşlerimizin ardından, iyiliklerini yad etmek, haklarında hayır duada bulunmak,"Rabbim taksiratını affetsin"demek daha doğru olanı Allah-u A'lem...