"Şüphesiz ki taneleri ve çekirdekleri yaran Allah'tır. O, ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkaran O'dur. İşte Allah budur. O halde nasıl yüz çevirirsiniz?"
(En'am suresi 95.ayet meali)
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...
Sizlerle henüz sonucunun ne olacağını bilemediğim,ilk defa denediğim evde,saksıda patates yetiştirme yöntemini paylaşmak istiyorum.Bilirsiniz baharın gelişi ile beraber evdeki patatesler filizlenmeye yeşillenmeye başlar.Keza soğanlar da öyle...Belki engellemenin bir yolu vardır ancak,bu durum benim açımdan pek mümkün olmuyor.İşte yeşillenen bu patateslerden bir kaç tanesini önce yıkadım,sonra tomurcuklu kısımlarını biraz derinden kesip,aşağıdaki resimde olduğu gibi toprağa yerleştirdim ve üzerini toprakla örttüm,suladım.Süre tutmadım ama en erken bir hafta içinde yaprak çıkarmaya başladılar.(Yeşillenme süresi üzerine örtülen toprağın yüksekliğine göre değişebilir,ben çok derine gömmedim,en fazla 3-4 cm.)Topraktan çıktıktan bir ay sonra ikinci resimdeki hale geldiler.Havadar bol güneşli bir ortamdalar.Edindiğim bilgilere göre patates yetiştirilen toprağın(dikilen patatesin altta kalan kısmının) mümkün olduğunca derin olmasında fayda var.
Patates yetiştiriciliği uzun bir süreç.Yaprakları uzayıp,çiçeklenecek(üstte de netten bulduğum bir patates çiçeği resmini görüyorsunuz,aynı rengin farklı tonları veya beyaz renkte de olabiliyor.Benim patateslerin çiçekleri olur mu?ne renk olur?henüz bilmiyorum) ve sonra çiçeklenme dönemi kısa süreli olup yeşil yaprakları sararacak ve yaz sonunda,güzün topraktan çıkarılacaklar.Bu aşamaya gelip topraklarından patates elde eder miyiz,bilmiyorum ama ümitliyim :) Dikilen patateslerin hastalıklardan ve zararlı böceklerden korunması için etraflarına kişniş ekilmesi de öneriler arasında.Ancak bu,daha geniş alanlar,tarla veya bahçe ortamı için gerekli zannediyorum.
Erkan Şamcı'nın verdiği bilgilerde ise böyle ayrıntılar yok,benim tarifim onun bilgilerine dayanarak uyguladığım bir yöntem Aşağıda o bilgilerden ilgili iki parağrafı alıntıladım:
"Soğan, patates ve sarımsak dikmek için bu bitkilerin yeşillenmiş kısımları üste gelecek şekilde toprağa yerleştirilmelidir. Ya da patatesi ortadan keserek toprağa yerleştirebilirsiniz.
Patatesi ilkbaharda dikmelisiniz. Yazın sonuna doğru patatesin yeşil yaprakları sararmaya başladığında topraktaki patatesler yenmeye hazır demektir."
Benim patateslerin yeri fazla derin değil,ilerleyen zamanlarda diplerine biraz toprak ilave edip, susadıkça da sulayacağım inşeAllah.
Erkan Şamcı'nın verdiği bilgilerde ise böyle ayrıntılar yok,benim tarifim onun bilgilerine dayanarak uyguladığım bir yöntem Aşağıda o bilgilerden ilgili iki parağrafı alıntıladım:
"Soğan, patates ve sarımsak dikmek için bu bitkilerin yeşillenmiş kısımları üste gelecek şekilde toprağa yerleştirilmelidir. Ya da patatesi ortadan keserek toprağa yerleştirebilirsiniz.
Patatesi ilkbaharda dikmelisiniz. Yazın sonuna doğru patatesin yeşil yaprakları sararmaya başladığında topraktaki patatesler yenmeye hazır demektir."
Benim patateslerin yeri fazla derin değil,ilerleyen zamanlarda diplerine biraz toprak ilave edip, susadıkça da sulayacağım inşeAllah.
Olumlu veya olumsuz,Rabbim nasip eder ömür verirse sonucu sizlerle paylaşmak istiyorum.Sizlerin de böyle bol tomurcuklu patatesleriniz varsa,tomurcuklu kısımlarını biraz derince kesip benim yaptığım gibi toprakla buluşturun,kaybedecek bir şeyimiz yok,nihayetinde o kısımlar yenilmediği için çöpe gidecekti.Ama Rabbimiz o tomurcukları toprakta yeni bir şekle sokuyor,onlara hayat veriyor,büyütüyor,subhanAllah.Neye,nereye bakalım da O'nun kudretini hissetmeyelim,büyüklüğüne yeniden ve yeniden şahit olmayalım!
Bu iş için en verimli ortam bahçe veya tarla ortamıdır ancak buna imkanımız yok,şu güzel yapraklarını,şirin çiçeklerini görmek için bile denemeye değer,her şey Rabbimizin elinde,O(c.c) dilerse patatesini de görmeyi nasip eder,dediğim gibi ümitvarım :)
Bu iş için en verimli ortam bahçe veya tarla ortamıdır ancak buna imkanımız yok,şu güzel yapraklarını,şirin çiçeklerini görmek için bile denemeye değer,her şey Rabbimizin elinde,O(c.c) dilerse patatesini de görmeyi nasip eder,dediğim gibi ümitvarım :)
"Gökten suyu indiren O'dur. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık, o bitkiden bir yeşillik çıkardık, ondan da birbiri üzerine binmiş taneler; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar (bahçeleri) çıkarıyoruz. (Bunların) kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Bunlar meyvelendikleri zaman meyvelerinin olgunlaşmasına bakın! Bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır."
(En'am suresi 99.ayet meali)
PATATESLERİMİN SON HALİ(20 Haziran 2014)
Patateslerimle ilgilenmeye çalıştım,gördüğünüz gibi kenarlarını biraz yükseltip boğaz kısımlarına toprak ilave ettim,susuz bırakmamaya çalıştım ancak sonuç yukarıda :( çiçeklerini bile göremeden kendilerinden geçtiler. Ama yılmak yok bir daha ki sefere Rabbim nasip ederse daha derin daha bol topraklı bir yere patatesleri dikmek istiyorum. Toprağın altında patates var mı derseniz,ümitsiz bir vaka gibi...Yine de bir bakmakta fayda var. Ondan da inşeAllah haberdar ederim...
Hikayenin sonunu, patates toprağının altında neler olduğunu merak edenler BURAYA bakabilirler...
PATATESLERİMİN SON HALİ(20 Haziran 2014)
Hikayenin sonunu, patates toprağının altında neler olduğunu merak edenler BURAYA bakabilirler...
Kayıtlar
Selamun aleykum ablacim, senin patates macerasi beni nerelere goturdu bir bilsen,,
YanıtlaSilVaktiyle kucuklugumde yani koydeki evimizin onunde kocaman 2 donum kadar bir bahcemiz vardi (gene varda ne agac kaldi, ne cicek, babacigim olunce, annemide ilceye tasidik kardeime yakin bi yere) neyse iste o bahceye anacigim ve ninecigim boydan boya ekerdi, bizede sulayip, otunu yolup, merakla yesil yapraklari cikmismi diye hergun kontrol etmek kalirdi, aylar sonra o cicekli yesil yapraklar yerini boynunu bukup topraga kendini salmis sararmis yapraklara birakir, bizede heyacanla patatesin kazilmasina yardim etmek duserdi, cunku bizim asil derdimiz patatesin nasl yetistigi degil, bunca emekten sonra alacagimiz mukafata kavusmakti, zira patates zaten heryerde bolca vardi evimizdede cokca piserdi, ama hic birinin tadi bizim patates hasadindan sonra, toprakta minicik kalmis diye kimsenin toplamadi kucuk yavru patatesler vardir, bizimkilerin asla vazgecemedi iste onlari ninecigim bize toplatir capanin ucuyla o cikartir biz seceriz kardeslerimle ve ninecigim o tombak, nasirli elleriyle o minik patatesleri defalarca bahcedeki cesmenin arkinda iyice yikayip bahcedeki sacayaginin altinda tutsturdugu asma kutuklerinin uzerinde uzunca sapli kara diğaninda bolca halis zeytin yagi esliginde kavurup onumuze korya sacta yaptiklari yufkalar esliginde iste bunca mesakkatli bekleyis sadece senede bir kez elde edebildigimiz bu lezzet icindir, kimbilir belkide baska hicbir isi yaparkwn bu kadar ortak emek vermedigimizdenmidir bilmem bu yemegi dunyalara degismezdik, ne kokusu nede lezzetidigerhicbir yemege benzemezdi, simdiyse bunlari anlatirken sankiburnuma o koku, agzimada o hos aromasigelmis gibi hissettim, sanki oglum hissetmis gibi anne karnim ac banapatates kizartirmisin diyor,
Ilahi hatice teyzesi sen cok yasa emi, gozumu yasarttin, anilar esliginde, ciksinda senin patatesler sende pisir afiyetle ye kuzularinla insAllah
ne müthiş bir şey değil mi bu can vermek! Toprağa,insana,hayvana onu şekilden şekle sokmak ve hiç bir şeyi diğerine benzetmemek. Eyyy Rabbim,sen ne büyüksün.teşekkürler paylaşımınız için.Ben patateslerinizin takipçisi olacağım.
YanıtlaSilcanim , masallah sana :))) ne kadar marifetlisin, Rabbim urunlerine bereket versin. canim kardesim, seviyorum seni....
YanıtlaSilSubhanAllah, bir patatesi nede güzel anlatmışsınız. Sizin gibi toprak ve bitkilerle haşır neşir olmayı sevmek isterdim. Ben maalesef bitkilerle ancak yemek yaparken haşır neşirim...:) Eşim ve çocuklar balkonumuzda çilek ekiyorlar onlara bile yan gözle bakmıyorum...:)
YanıtlaSilRabbim sizi her zaman böyle hayat dolu eylesin. Ve patateslerinizin hem çiçeklenmiş hem de patates vermiş halini görmeyi nasip etsin:)
Selamün aleyküm canım. Dediğin gibi yaza çıkarken patates söğanlar bitiyor.bakalım güzel bir yöntem denemişsin.inşaAllah sonucu güzel olur. Çocukluğum da annem dikerdi bahçeye.ben en fazla neyi severdim biliyormusun, fasulye toplamasıni ve patatesi topraktan çıkarmasını:) irili ufaklı çıkıyor ya çok hoşuma giderdi. Rabbim bizler için ne güzel nimetler yaratmış. Binlerce şükür:) sevgiler canım
YanıtlaSilazmine hayranım canım,gelişmeleri sabırsızlıkla bekliyorum,annemlerin bahçesindede yazın onların kanyaşı dedikleri bir ot var, ondan oluyor,hep çapalıyorlar meret yine çıkıyor,her nimet ne emeklerle sofralarımıza geliyor,Allah ım bedenimize sağlık,ağzımıza tat versin,senin patatesleride görmeyi nasip etsin bize:)
YanıtlaSilWe aleykumselam we Rahmetullah cümleten hoşgeldiniz :)
YanıtlaSilhatıralarınız,duygularınız ve güzel dualarınız beni ziyadesi ile memnun etti,dualarınıza amin diyorum,fikirlerini paylaşan siz değerli kardeşlerime teşekkürü bir borç biliyorum,
Rabbime emanetsiniz...
Es-selamu Aleykum Canım Ablam...
YanıtlaSilMaşaAllah çok güzel bir fikir, Rabbim bereketlendirsin... Patateslerin inşeAllah çıkarsa küçücük küçücük olurlar diye tahmin ediyorum. :) Annemde filizlenen patatesleri 2'ye 4'e bölüp ekerdi, geneli küçük çeri domatesi veya normal domates boyutunda olurdu. Ben patateslerden ziyade çocukken onların böcekleriyle ilgilenirdim :)). Çizgili çizgili böcekleri olur, evde de olur mu bilmiyorum ama bahçede hep olurdu...
Birde hiç unutmam, çizgi filmlerde hayvanların yavrusuna veya yumurtasına verilen zarardan dolayı anneleri hemen gelir saldırır ya... bende patatesleri çıkartırken ince uzun yumurtalar varmış, ne yumurtası olduğunu bilmiyorum ama o zaman ki tahminime göre uzun olan hayvan yılan olduğuna göre bunlarda yılan yumurtası dediğim yumurtalar çıktı. Ama işin kötü yanı yumurta olduğunu bilmediğim için yanlışlıkla bir kaçını kırmıştım :(... Sonrası hemen eve kaçtım annesi(yılan) gelmesin diye :)). O gün akşama kadar balkonda bekledim ha gelecek ha gelecek diye. Ve sonuçta gelmedi... :)) Çizgi filmler ve masallar ne kadar masum görünse de gerçekten ebeveynlerin dikkat etmesi gereken bir husus... Bilinç altını ne şekilde işgal edeceği, çocuğun onu ne olarak yorumlayacağı hiç belli olmuyor...
Ablacım sana bitkilerinle bol tefekkürler diliyorum... Kur'an'da Rabbimizin Hz.Meryem'i; "onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi." (Âl-i İmrân-37) ayetinde eğitimcilere yetiştirme hususunda bir örnek verilmiş... Demek ki bitki yetiştirmekle, insan yetiştirmek arasında benzerlikler var... Ablacım, sen ikisi konusunda da tecrübe sahibisin, bu hususta da senden bir yazı bekleyebilir miyiz acaba? :).
We aleykumselam canım benim hoşgeldin :)
Silhikayen ve tesbitin çok önemli,süperman izleyip kendisini pencereden atan çocuk vakaları geldi aklıma,çocuklar çok masumlar tertemizler,büyüklerin beyinleri bile izlediklerini gerçek olarak algılarken çocuklar bunu hayli hayli öyle zanneder,dinlettirilen izlettirilen şeyleri çok dikkatli seçmek lazım,ama ne yazık ki buna dikkat etmeyen ebeveyler çok fazla :((
yazdığın ayet ne kadar ilginç sanki ilk defa duyuyorum Allahu ekber,sanki Hz.Ömer'in Allah Rasulünün (s.a.v)ahirete irtihalini duyduğunda Hz.Ebu Bekir'in kendisine hatırlattığı ayeti ilk defa duyuyormuş hissetmesi gibi subhanAllah,
bir de aklıma her peygamberin koyun çobanlığı yaptığına dair hafızamda kalan bir bilgi geldi,yanılmıyorsam hadisti ancak şimdi bulamadım :((
İnşeAllah senin hüsnü zannındaki gibiyimdir,Allah beni affetsin(amin),yazı konusu hissetmek,bir konudan çok etkilenmek,bilginin yanında eşlik etmesi ve çok araştırma yapmayı,gayreti gerektiriyor,bu şartlar oluşursa Rabbim yazmayı da nasip eder diye ümid ediyorum :)
seviyorum seni,Rabbime emanetsin...
Hoşbuldum inşeAllah :).. SubhanAllahi vebihamdihi... her zaman sen hissetmeme vesile olurdun Elhamdulillah, Rabbim de benim vesilemle sana hissettirmiş demek ki...
SilEvet Ablacım benim siyer notlarımda vardı o hadis: Ebû Hureyre radıyallahu anh’ın rivayet ettiği bir hadise göre Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem:“Allah Teâlâ hiçbir peygamber göndermemiştir ki davar çobanlığı yapmış olmasın” buyurdu. Bunun üzerine sahâbîleri: Sen de mi? diye sordular. Peygamberimiz: “Evet, ben de Mekke ahâlîsi için karârît üzerine (ücretle) koyun güderdim” buyurdu. (Buhari, İcâre, 2)
Peygamberlerin çoban olmalarındaki hikmet, küçüklükten itibaren Allah azze ve cellenin onları özel olarak eğitime tabi tutmasıdır. Sorumluluk sahibi olmalarını, öncelikle hayvanlarla muhatab olarak bir sürüyü yönetip idare ettirerek sevgi, şefkat ve sabrı öğrenmelerini sağlar. Hayvanların arasındaki farklılıkları anlayıp bu farklılıklarına rağmen onları bir arada nasıl tutacaklarını öğrenirler. Yine onları vahşi hayvanlardan ve doğa şartlarından korumayı öğrenerek bir eğitimden geçerler... Bütün bu eğitimler ileride gelecekleri konumda insanları nasıl eğitip, yönetecekleri hakkında tecrübe edinmeleri içindir. Öncelikle hayvanlarla bir eğitime tabii tutulup belli başlı hayat şartları dediğimiz şeyleri öğrendikten sonra insanlarla ve toplumlarla olan ilişkilerine bir ön hazırlıktır. Peygamberlerin ekseriyeti, hayvanlardan da daha aşağı karakterdeki insanlarla imtihan oldukları için hayvanların bakım ve yönetimleri onlar için birinci basamak mesabesinde olsa gerek... Bugün pedagog ve psikologların da; çocuklarınıza küçüklükten itibaren sorumluluk bilinci verin, onları küçümsemeyin, onlara da söz hakkı verin vs. dediklerini biliyoruz. Peygamberlerin hayatlarını hurafelere göre değil de Kur'an'a göre gerçek manada anlayarak hissederek okuyabilsek :(, pedagoji, psikoloji ve sosyoloji uzmanı birer prof. dr. oluruz herhalde... Zaten Rabbimizde buyuruyor;
"Andolsun, Resullerin kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. Kur'an uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklanması' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir" (yusuf,111)
Rabbim, Kur'an'ı hızla değil hazla okuyup, hissettiklerimizi yaşantımıza aktarmayı nasip etsin...(Âmin)
Rabbime emanetsin Canım Ablam...
Selam, Dua ve Muhabbet ile...
Allah senden razı olsun(amin),
Silne kadar güzel ifade etmişsin maşeAllah,evet bahsettiğim hadis-i şerif buydu :) vesilenle not almanın önemini bir kez daha anladım,
güzel ve çok anlamlı duana da ben de gönülden amin diyorum,kalbi dua ve muhabbetlerimle,Rabbime emanetsin...