Her Ramazan Yeni Bir Fırsattır

 سم الله الرحمن الرحيم
Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a, salât ve selam efendimiz Rasûlullah’a, ehli beytine, ashabına ve yolunu takip eden mu’minlere olsun.

İşte geldi aylara sultan olan, gecelerin en kıymetlisini içinde barındıran mübarek Ramazan. Geçen ramazan daha dün gibi. Bir bakıyoruz Ramazan gelmiş, bir bakıyoruz veda etmiş. Ramazan gibi ömrümüz de hızla gelip geçiyor.  

Her şey ahirete doğru yol almış gidiyor, ölüm her an bizimle ve haberleri farklı şekillerde geliyor. Her ölüm haberi bir gün bizim de öleceğimizin habercisi.   

Her Ramazan ise yeni bir müjde, ahiret saadeti için yeni bir fırsat, yeni bir ganimet. Ramazan bambaşka bir mevsim. Rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı, şeytanların bağlandığı bu ay ruhların çoştuğu bayram ettiği bir ay. Bu Ramazan ahiretimiz için daha bir bereketli olsun, elimizden çabucak kayıp giden bu fırsat günlerine sıkı sıkı sarılalım hiç bir anını boş geçirmeme gayretinde olalım.

Dünyalık bir işle meşgul olduğumuz zamanlarda  en azından dilimiz, ruhumuz zikirle meşgul olsun, dillerimiz zikirle ıslansın, ruhlarımız zikirle ıslansın, ferahlasın...

 "O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'ân onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun. Kim de hasta, yahut yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz." 

(Bakara suresi 185.ayet meali)

Kardeşlerim! Bu mübarek ay başlı başına ibadette olduğumuz bir ay. Oruçlu müslüman, yatarken, otururken, uyurken her halinde ibadet halinde. Bu halimizle biz Allah azze ve celle katında çok daha değerliyiz. Bu manevi iklimin, bu hazinenin idrakinde olalım. Bizler rahat serin evlerimizde, yiyecek ve içeceklerin her çeşidi ile bir Ramazan geçirirken mazlum mahkum kardeşlerimizi unutmayalım, dualarımız, infaklarımız gitsin onlara.

Çin zulmü altında inleyen Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz olsun dualarımızda. Onlar öyle zulümler görüyorlar ki, belki bize çok azı yansıyor. Oruç tutmaları, namaz kılmaları yasak. Kadınların örtüsü, erkeklerin sakalı yasak. Çocukları bile hapsedilen, kadınları kızlarına el konulan, tecavüz edilen mazlum bir halk onlar, onlar bizim kardeşlerimiz...Onlardan muhacir olarak gelip burada zor şartlarda, maddi imkansızlıklarla hayatlarını idame ettirmeye çalışan kardeşlerimizi infaklarımızda unutmayalım.

Arakanlı kardeşlerimiz ise kafir budistlerin zulmünde kan ağlıyor, diri diri yakılıyor, kesiliyor, doğranıyorlar. Onlar kendilerine bir toprak parçasının çok görüldüğü koca dünyaya sığdırılamayan mazlum kardeşlerimiz...

Suriye ise yanıbaşımızda kanayan yaramız. Ve cihadımız...Hak ile batıl mücadelesinin alenen yaşandığı mukaddes Şam beldesi. Orada Rablerinin kelimesini yüceltmek için eşlerini, evlatlarını, en sevdiklerini, mallarını geride bırakıp cihada gelmiş dünyanın farklı coğrafyalarından kardeşlerimiz var. Orada mucizeler yaşanıyor, saatler içinde fethedilen yerler, bir kaç günde özgürleştirilen şehirler var. Yaşanan acılar yüreklerimizi sızlatırken, gelen müjdeli haberler yüreklerimize su serpiyor. Onlar gibi olamasak da gönüllerimiz, infaklarımız, dualarımız onlarla...

Afganistan, Çeçenistan, Irak, Filistin ve cihadın olduğu her mekan ve mücahidler dualarımızda mutlaka yer bulmalı...

Rabbimiz bizlerin ameline bakıyor ve bizi öyle değerlendiriyor, sonuçtan bizleri sorumlu tutmuyor. O halde şu mübarek Ramazan ayında kendimizi sunalım Rabbimize, onun rızasını kazanmak, cehennemden azad olmak, cennetlere varis olmak için azami gayret gösterelim. Ramazan gibi bir hazineye ulaşıp, onu hitama erdiren ancak, yanına açlık ve yogunluktan başka bir şey kalmamış olan acınası insanlardan olmayalım.

Ramazanımız hayır ve ecir olsun amin. 
Hatice Hayat CEMRE

@hayatcemresiyle