Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:
“Kim bana bir salât ederse Allah da ona bu salât sebebiyle 10 salât eder"
(Hadis-i Şerif / Muslim)
Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a, salât ve selam efendimiz Rasûlullah’a, ehli beytine, ashabına ve yolunu takip eden mü’minlere olsun.
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’e salat ve selam getirme mevzusunda âlimler değişik görüşlere sahiptir.
Hanifi ulemasından İmam Tahâvî (rahimehullah) Maliki ulemasından Turtuşi, İbn’ul-Arabi ve Fâkihani (rahimehumullah) Şafi ulemasından Halîmî ve İsferâyinî (rahimehumullah) Hanbeli ulemasından ise İbn Batta (rahimehullah)’a göre, bir mecliste Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ismi her anıldığında ona salat getirmek vacibtir. Çünkü Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır.
1-) “Yanında benim zikrim geçtiği halde bana salat getirmeyenin burnu yere sürtsün”
1-) “Yanında benim zikrim geçtiği halde bana salat getirmeyenin burnu yere sürtsün”
(Tirmizi… Şeyh Elbani bu hadisin isnadının sahih olduğunu söylemiştir.)
2-) “İnsanların en cimrisi, yanında ben zikredildiğim halde bana salat getirmeyendir.”
(İbn Mendeh)
3-) “Ben kimin yanında zikredilirsem bana salat getirsin”
2-) “İnsanların en cimrisi, yanında ben zikredildiğim halde bana salat getirmeyendir.”
(İbn Mendeh)
3-) “Ben kimin yanında zikredilirsem bana salat getirsin”
(Ebu Davud et-Tayalisi… İbn Kayyım (rahimehullah) bu hadisin isnadının sahih olduğunu belirtmiştir.)
4-)Ka’b bin Ucra (radiyallahu anh)’ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle demiştir: “…Cebrail (aleyhi’s-salatu ve’s-selam) bana bir şey arz etti ve dedi ki: ‘Ramazana yetişip te bağışlanmayan uzak olsun!” Ben dedim ki: ‘Âmin’ Minberin ikinci basamağına çıktığımda Cebrail (aleyhi’s-salatu ve’s-selam) bana dedi ki: ‘Kendisinin yanında ismin anıldığın halde sana salat getirmeyene uzaklık olsun’ Ben dedim ki: ‘Âmin…’” (Hâkim)
Bazı âlimler, bir mecliste sadece bir kere salat getirmenin vacib olduğunu daha sonra ise müstahab olduğunu ifade etmişlerdir. Bu âlimlerin delilleri ise şu hadistir: “Bir topluluk bir mecliste oturur orada Allah’ın ismini anmazlar ve nebileri üzerine de salat getirmezlerse, o meclis onlar için ancak pişmanlık olur.” (Tirmizi)
Bazı âlimler ise, bir insanın Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’e salat getirmesinin ömründe sadece bir defa farz olduğunu söylemişlerdir. Bu âlimler delili şu ayettir: “Allah ve melekleri, Nebi’ye çok salevât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (Ahzab, 56) Kadi İyad (rahimehullah) bu görüşü desteklemiştir.
İbn Kesir (rahimehullah) bu görüşün tuhaf bir görüş olduğunu, çünkü birçok vakitte Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’ e salat getirmekle alakalı emirler olduğunu ve bu emirlerden kimisinin vacib kimisinin ise müstehab olduğunu ifade etmiştir.
Salih Alu’ş-Şeyh’in naklettiğine göre İbn Teymiyye (rahimehullah) şöyle demektedir: “Doğruya en yakın olan (görüş), Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’e salat getirmenin dua yaparken vacib olduğudur.” (Yani Allah’a hamd ettikten sonra duaya başlamadan önce…)
İbn Kayyım (rahimehullah) “Celau’l-Efhem” adlı değerli kitabında, yanında Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ismi zikredildiğinde salat getirmenin hükmünü ile alakalı iki değişik görüş nakletmiştir. Bazı âlimlerin bunu vacib gördüğünü ifade etmiş ve bu görüşlerine dair beş delil zikretmiştir. Daha sonra bir mecliste Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem)in ismi anıldığında salat getirmenin vacib olmadığını söyleyen âlimlerin delillerini incelemiş ve onların bu görüşlerinde dair on iki delil nakletmiştir. İbn Kayyım (rahimehullah) âlimlerin değişik iki görüşünü delilleriyle beraber aktardıktan sonra meseleyi şöyle bağlamıştır.
“İki fırkanın da kendisiyle münazara ettiği diğer fırkanın delilerine karşı cevapları vardır. Bu cevaplardan bazıları çok zayıf, bazılar ihtimalli, bazıları ise kuvvetlidir. İki fırkanın delillerini mülahaza edene bu açıkça ortaya çıkar. Allah (subhanehu ve teâlâ) doğruyu en iyi bilendir.”
Yukarıda âlimlerimizin konu hakkında zikrettiği ihtilaflarına girmeksizin, şunu söylemek isterim ki; bir Müslüman unutmadığı ve kendisine engel olan ciddi bir mazeret olmadığı sürece Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’in mübarek ismi anıldığında salat ve selam getirmeli ve bunu kendisine şiar edinmelidir. Sahabe usul olarak şöyle bir görüşü benimsememiştir. “Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)den gelen hadisler, vacib hükmündeyse yapmamız lazım, sünnet hükmündeyse yapsak ta olur yapmasak ta olur. Bu bizim gönlümüze kalmıştır. Belki böyle bir anlayış bazı meselelerde geçerli olabilir fakat hakkında alabildiğine korkutmanın ve emrin olduğu, salat’u selam meselesinde, paçaların topuklardan aşağı olmama meselesinde ve buna benzer konularda sonradan gelen âlimlerin ihtilaflarından ziyade sahabe fehimini ve ameli esas almalıyız. Allah-u Teâlâ en iyisini bilir.
Allah’a hamd ve Rasûlü Muhammed’e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd etmektir.
4-)Ka’b bin Ucra (radiyallahu anh)’ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle demiştir: “…Cebrail (aleyhi’s-salatu ve’s-selam) bana bir şey arz etti ve dedi ki: ‘Ramazana yetişip te bağışlanmayan uzak olsun!” Ben dedim ki: ‘Âmin’ Minberin ikinci basamağına çıktığımda Cebrail (aleyhi’s-salatu ve’s-selam) bana dedi ki: ‘Kendisinin yanında ismin anıldığın halde sana salat getirmeyene uzaklık olsun’ Ben dedim ki: ‘Âmin…’” (Hâkim)
Bazı âlimler, bir mecliste sadece bir kere salat getirmenin vacib olduğunu daha sonra ise müstahab olduğunu ifade etmişlerdir. Bu âlimlerin delilleri ise şu hadistir: “Bir topluluk bir mecliste oturur orada Allah’ın ismini anmazlar ve nebileri üzerine de salat getirmezlerse, o meclis onlar için ancak pişmanlık olur.” (Tirmizi)
Bazı âlimler ise, bir insanın Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’e salat getirmesinin ömründe sadece bir defa farz olduğunu söylemişlerdir. Bu âlimler delili şu ayettir: “Allah ve melekleri, Nebi’ye çok salevât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (Ahzab, 56) Kadi İyad (rahimehullah) bu görüşü desteklemiştir.
İbn Kesir (rahimehullah) bu görüşün tuhaf bir görüş olduğunu, çünkü birçok vakitte Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’ e salat getirmekle alakalı emirler olduğunu ve bu emirlerden kimisinin vacib kimisinin ise müstehab olduğunu ifade etmiştir.
Salih Alu’ş-Şeyh’in naklettiğine göre İbn Teymiyye (rahimehullah) şöyle demektedir: “Doğruya en yakın olan (görüş), Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’e salat getirmenin dua yaparken vacib olduğudur.” (Yani Allah’a hamd ettikten sonra duaya başlamadan önce…)
İbn Kayyım (rahimehullah) “Celau’l-Efhem” adlı değerli kitabında, yanında Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ismi zikredildiğinde salat getirmenin hükmünü ile alakalı iki değişik görüş nakletmiştir. Bazı âlimlerin bunu vacib gördüğünü ifade etmiş ve bu görüşlerine dair beş delil zikretmiştir. Daha sonra bir mecliste Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem)in ismi anıldığında salat getirmenin vacib olmadığını söyleyen âlimlerin delillerini incelemiş ve onların bu görüşlerinde dair on iki delil nakletmiştir. İbn Kayyım (rahimehullah) âlimlerin değişik iki görüşünü delilleriyle beraber aktardıktan sonra meseleyi şöyle bağlamıştır.
“İki fırkanın da kendisiyle münazara ettiği diğer fırkanın delilerine karşı cevapları vardır. Bu cevaplardan bazıları çok zayıf, bazılar ihtimalli, bazıları ise kuvvetlidir. İki fırkanın delillerini mülahaza edene bu açıkça ortaya çıkar. Allah (subhanehu ve teâlâ) doğruyu en iyi bilendir.”
Yukarıda âlimlerimizin konu hakkında zikrettiği ihtilaflarına girmeksizin, şunu söylemek isterim ki; bir Müslüman unutmadığı ve kendisine engel olan ciddi bir mazeret olmadığı sürece Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’in mübarek ismi anıldığında salat ve selam getirmeli ve bunu kendisine şiar edinmelidir. Sahabe usul olarak şöyle bir görüşü benimsememiştir. “Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)den gelen hadisler, vacib hükmündeyse yapmamız lazım, sünnet hükmündeyse yapsak ta olur yapmasak ta olur. Bu bizim gönlümüze kalmıştır. Belki böyle bir anlayış bazı meselelerde geçerli olabilir fakat hakkında alabildiğine korkutmanın ve emrin olduğu, salat’u selam meselesinde, paçaların topuklardan aşağı olmama meselesinde ve buna benzer konularda sonradan gelen âlimlerin ihtilaflarından ziyade sahabe fehimini ve ameli esas almalıyız. Allah-u Teâlâ en iyisini bilir.
Allah’a hamd ve Rasûlü Muhammed’e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd etmektir.
İsmail Haliloğlu / Nakil Kürsüsü
Günlerin en güzeli bir cuma gününde salat konusunu gündeme getirmek istedim.
YanıtlaSilCuma günü Nebimiz, kıymetlimiz (aleyhisselatu vesselam)'a bol bol salat edelim. Salatın en güzeli ise salli barik duaları. Nebimize Salavat getirmek üzüntülerin gitmesine, günahların da affına sebep olan, kolay ancak ecri büyük bir amel mahrum olmayalım.
Selamun aleykum kardesim.Gercekten paylasimlarinizdan kur an ve sunnet yolunda istifade ediyorum.Allah razi olsun ve daim kilsin inşaallah.
YanıtlaSilWe aleykumselam we rahmetullah hoşgeldiniz :)
SilAmin, Allah sizden de razı olsun.
esselamu aleykum abla nasilsin iyisindir insaallah :)
YanıtlaSilWe aleykumselam we rahmetullah Fatmacım :) elhamdulillah çok iyiyim,çok teşekkürler, inşaAllah sen de iyisindir.
SilSelamun aleykum.sabah aksam zikirleri icin husnul muslimin edinmek istiyorum.fakat bir cok yayin evi ve cesit var.hangisini almaliyim.ayrica iclerinde mescide girilirken yapilacak vs gibi cesit cesit konularla ilgili dualar var.b unlarin tumunu mu sabah aksam okuyacagiz.yardimci olursaniz sevinirim.
YanıtlaSilWe aleykumselam we rahmetullah,
SilHisnu'l Muslim'de bahsettiğiniz gibi bir çok zikir var ancak sabah akşam zikirleri bu zikirlerin sadece bir kısmı ve sadece o kısım okunacak elbette kitaptaki bütün zikirlerin tamamı okunmayacak :)
Kolayca sabah akşam zikirlerini yapabilmek için sadece bu zikirlerin bulunduğu kitapçığı alın
Bir çok farklı kitapçık var ancak bunlar içinde okunması en kolay olan Nakil yayınlarından çıkan Sabah Akşam
Zikirleri kitapçığı bu kitapçık şu linkte var bakabilirsiniz
Okumadı iseniz linkte yer alan ilgili yazımı da okursunuz kitapçığın resmini de görürsünüz
http://hayatcemresi2.blogspot.com.tr/2014/12/yanbasmzdaki-hazinemiz-sabah-ve-aksam.html?m=0
Ayrıca Kurtuba Gençlik Sitesi bu kitapçığın telefona indirmek için uygulamasını da hazırlıyor onlar proğramı sitelerine eklediklerinde oradan telefonunuza da indirirsiniz. Bunu daha önce yaptılar ama sanıyorum düzenlemeler yapmak için linki iptal etmişler hatta twiterda benim sabah akşam zikirleri zincirimin başında da bu link vardı ancak şimdi hata veriyor.
Tesekkur ederim:)
YanıtlaSilRica ederim :)
Silesselamu aleykum abla twitterin korumalı yaziyor bakamıyorum :(
YanıtlaSilWe aleykumselam we rahmetullah Fatmacım :) o bir gecelik bir durumdu farketmişsindir şimdi açık :) ilgine teşekkür ederim...
Silrıca ederim evet farkettim abla takipteyim :) eşim razı olsa bende twitter açmak istiyorum ama razı değil :( kendisi açarsa ondan takip ederim artık..
YanıtlaSilBu bir pürüz elbette onun rızası olmalı vardır bunda da bir hayır, belki bir gün razı olur sağlık olsun o zamana kadar dediğin gibi yaparsın cuman hayır olsun...
Silsenınde cuman hayr olsun ablacım:) inşaallah böyle devsm ederim eşim sosyal medyada bi zaman sonra bağımlılık yapabilir diye kendide açmıyor vakit kaybı olabileceğini düşünüyor oda haklı kendince ama illa öyle olcak diye birşey yok zannımca :)
YanıtlaSilEşinin haklılık payı çok fazla evet bağımlılık yapıyor hayatımı olumsuz etkilemedi şimdilik ancak ben bile bağımlı olduğumu söyleyebilirim malesef öyle :(
Silbirçok olumlu yönünü gördüm ama bağımlılık yönü yok değil bir de şu olmalı öncelikle farz ibadetlerini kesinllikle aksatmamalı, nafilelere aynı şekilde devam ederken bunlara karşı da bir muhabbet ve bunları artırma yönünde bir artısı oluyor ve insanların da hayra teşvikine yarıyorsa yaptıklarımız inşaAllah sakıncası yoktur.
Bir de unutmadan evimiz, eşimiz, evlatlarımız ilgisiz kalmamalı onlara olan ilgi ve vazifelerimizi aksatıyorsa bu önemli bir problem olur o zaman sosyal medyada olmamak daha doğru olandır. Allah (celle ve ala) bu ölçüyü tutturabilmeyi bizlere nasip etsin amin.
aynen öyle ablacım çok güzel açıkladın kendisi ilim talebesi onun olmasın isterse ama benim olsun dimi :)) bende çünkü faydalanıyorum alhamdülillah.. mesela senden çok faydalanadım cezekallahu hayran ablacım.. vasat bir mümin olarak dengeyi sağlamak gerekiyor sosyal medya konsuunda irade lazım biraz Allah swt irademizi doğru kullanmayı nasip etsin..
YanıtlaSilWe iyyak, duana amin diyorum bende...
SilSubhanAllah! MaşaAllah la kuvvete illa billah ilim talebesi bir eş büyük bir nimet inşaAllah. Senin bana ne ihtiyacın olsun fatıma kardeşim, Fayda kaynağın yanıbaşında:) Allah yardımcısı olsun onu ilimde derinleştirsin ve onu razı olacağı şekilde muvaffak kılsın amin. Allah'a emanetsin.
evet hamd olsun öyle abla rabbim şükrünü eda edebilenlerden eylesin ablacım ama herkesten ayrı ayrı faydalanıyorum abla :) _Allah senden razi olsun Allaha emanetsin :)
YanıtlaSilAmin canım kardeşim :) bil mukabele
Sil