İNSTAGRAM

İNSTAGRAM
hayatcemresi_ instagram

بسم الله الرحمن الرحيم

بسم الله الرحمن الرحيم
(İnsanları) Allah'a çağıran,iyi ve faydalı iş yapan ve "Ben müslümanlardanım" diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır?
Fussilet suresi 33.ayet

Kutlu Doğum Programları ile Yerleştirilmeye Çalışılan Soft Peygamber Algısına Reddiye

Henüz 29 Yaşında Hakka Yürüyen bir Şehid'in Dilinden Muhteşem Bir Sohbet

29 Eylül 2010 Çarşamba

BİTLENMEK BÜYÜK NİMET

     
      "Biz gökyüzünü, arzı ve ikisi arasındaki şeyleri bâtıl (boşuna) yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır. Artık ateş sebebiyle (azap edilecekleri için) inkâr edenlerin vay haline."
                                                                        (Sad suresi 27.ayet)

       İnsan kainata iman gözüyle bakar ve tefekkür ederse gerçekten hiçbir şeyin sebepsiz,boş yere yaratılmadığını görür ve anlar,bir bitin bile...Bunları bize anlatan çok şeyler görüyor ve duyuyoruz.
       Dün İkbal'in programında çıkan pozitif bilim uzmanı Dr.Hatice Er hanım çok ilginç şeyler anlattı,onu dinleyince Yüce Rabbimizin hiçbir şeyi iş olsun diye yaratmadığını,yarattığı her şeyin bizim faydamıza yaratıldığını bir kez daha idrak ettim.
       Bana en ilginç gelen ise bitlenmenin insan için ne büyük bir nimet olduğuydu.

İÇLİ PATLICAN TURŞUSU

                       Rabbimin adıyla...
         “De ki:Rabbimin rahmet hazinesine eğer siz sahip olsaydınız,harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız.İnsanoğlu da pek eli sıkıdır!”(İsra suresi 100.ayet)
         Yıllar önce ta biz çocukken annem yapmıştı patlıcan turşusunu.Tadı çok nefisti o zamandan beri hiç unutmadım,hep ben de yapmak istedim ama cesaret edemedim.Evimizde turşu kültürü olmadığı için pek turşu yapmam,ama yazın köyde bahçemizde ki patlıcanları görünce böyle taze ve körpe patlıcanları eve gidince zor bulurum diyerek topladım ve getirdim,turşumu yaptım,annemin turşusu gibi değil sanki,ama yine de lezzetli ve farklı bir tat.

28 Eylül 2010 Salı

KARIŞIK KEK

        
      " Küçük şeylere fazla önem verenler ellerinden büyük şeyler gelmeyenlerdir."

                                                                                                                (EFLATUN)

         Rabbimin adıyla başlarım...

         Geçen kıştan beri taslakta bekleyen bu keki de paylaşmak istedim,neredeyse evde kalan bütün malzemeyi bu kekte kullanmıştım,yumuşacık bir kek olmuştu.Ayrıca bu kek elektriklerin azizliğine! uğramıştı.Keki fırına koyduktan 5-10 dak.sonra elektrikler kesilmiş ve kekim bir saat fırında elektriklerin gelmesini beklemiş sonra pişmişti :) eyvah kekim mahvoldu,bütün emeğim boşa gitti diye düşünmüş,ama düşündüğüm gibi olmamıştı elhamdulillah,(hayatta her problemimiz böyle olsaydı ,hayat çok kolay olurdu ama biliyoruz ki dünya imtihan yeri cennet değil)kekim yine de güzel kabarmış ve beğenerek yemiştik.

     MALZEMELER:

3 yumurta,

1,5 su bardağı şeker,

1/2 çay bardağı zeytinyağı,

1,5 su bardağı süt,

2,5 su bardağı un,

3 yemek kaşığı portakal suyu,

2 yemek kaşığı limon suyu,

1 limon kabuğu rendesi,

7-8 adet iri çekilmiş ceviz içi,

10-15 adet antep fıstığı içi,

1 yemek kaşığı kakao,

1 paket kabartma tozu,

YAPILIŞI:

yumurta ve şeker çırpılır,kakao ve portakal ve limon suyu  hariç,diğer malzemelerde ilave edilir,iyice karıştırılır,portakal ve limon suyu da ilave edilir,

yağlı kağıt serilmiş tepsiye boşaltılır,bir su bardağı kadarı ayrılır kakao ilave edilir,tepsideki kek hamurunun üzerine şekilli olarak dökülür,kaşıkla bir iki karıştırılır,200 derece fırında pişirilir.

26 Eylül 2010 Pazar

HASBİHAL...

         Esselamu aleykum...
        Memleketten döneli neredeyse on beş gün oldu.Yoğun, çok güzel ve özel bir yazdı bizim için. Köyümüzde bir hayli uzun kaldık ama ne kadar uzun da olsa onun da sonu geldi,tıpkı ömrümüz gibi...Bir gün ömür nimetinin de sonu gelecek,Rabbim razı olacağı bir hayatı razı olacağı bir ölümle sonlandırsın(amin).
      Döndükten bir kaç gün sonra ilk göz ağrım canım oğlumu Ankara dışına üniversiteye yolladım,ayrılık zor oldu,parçalı bulutlu yağmurlu bir hafta geçirdim,ama yavrumun iyi haberlerini aldıkça rahatladım,elhamdulillah.Rabbim cümlemize sıhhat afiyet versin,yavrularımızın,sevdiklerimizin acılarını göstermesin(amin).Elhamdulillah yanımda üçü var da ayrılık çok koymuyor,bir veya iki tane olsalardı işim çok zordu.
     Eski sayfamda resimlerimin çok geç veya hiç açılmaması yönündeki gelen bilgilerden dolayı buraya taşınmaya kendimi mecbur hissettim,taşınmamak için çok direndim,yapabileceğim her çareyi denedim ama değişen bir şey olmadı,taşınmak çok zamanımı aldı canım arkadaşlarıma pek uğrayamadım,inşaallah fırsat buldukça takiplerinde olur onların değerli bilgilerinden de faydalanırım,nasip olursa bundan sonra yazı ve tariflerime burada  devam etmeyi düşünüyorum inşaallah,Rabbim razı olacağı paylaşımlarda bulunmayı nasip etsin(amin).
      Yeni yazı ve tariflerle buluşmak üzere en emine emanet olun...

İSRA SURESİNE DAİR...

      Tefsirden okudum ve öğrendim ki Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed(s.a.v) İsra Suresi'ni ez-Zumer suresi ile birlikte her gece okurmuş.

                                        Kaynak:El-Esas Fi’t-Tefsir 8. cilt sayfa 133

       İsra suresinden bazı ayetleri sizlerle paylaşmak istiyorum:

       İki tanesini yazımın başındaki resim üzerinde paylaşmıştım.

     9.ayet “Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir;iyi davranışlarda bulunan mü’minlere,kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler.”

    11.ayet“İnsan hayrı istediği kadar şerri de ister.İnsan pek acelecidir.”

    30.ayet“Rabbin rızkı dilediğine bol verir,dilediğine daraltır.Şüphesiz ki O,kullarından haberdardır,(onları)çok iyi görür.”

    32.ayet“Zinaya yaklaşmayın.Zira o,bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur.”

    36.ayet“Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme.Çünkü kulak,göz ve gönül,bunların hepsi ondan sorumludur.”

   37.ayet“Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma.Çünkü sen(ağırlık ve azametinle)ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.”  

    44.ayet“Yedi gök,yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu tesbih eder.O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiç bir şey yoktur.

Ne var ki siz,onların tesbihini anlayamazsınız.O,halimdir,bağışlayıcıdır.”

    

53.ayet“Kullarıma söyle,sözün en güzelini söylesinler.

Sonra şeytan aralarını bozar.Çünkü şeytan,insanın apaçık düşmanıdır.”

   80.ayet“Ve şöyle niyaz et:Rabbim!Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla;çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla.Bana tarafından,hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver.” 

   

81.ayet“Yine de ki:Hak geldi;batıl yıkılıp gitti.Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur.”

   100.ayet“De ki:Rabbimin rahmet hazinesine eğer siz sahip olsaydınız,harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız.İnsanoğlu da pek eli sıkıdır!”

     Rabbim bizleri,ayetlerini hakkıyla anlayıp razı olacağı ameller işleyen salih kullarından eylesin(amin).

    Ruhunuzun rahatlayıp huzur bulması için bu güzel sureyi bir yandan dinlerken,bir yandan da tefekkür ederek elinizde bir mealle takip edin derim,tadına doyum olmuyor.Bu tat hiç bir şeyde yok.Aşağıda vereceğim linkten  listede Fatiha’dan hemen sonra okunan İsra suresini dinleyebilirsiniz.

                          

   ***Kur’an-ı Kerim***

VEYL OLSUN (YAZIKLAR OLSUN)!

    Yüceler yücesi,kullarına karşı çok merhametli ve azabı da şiddetli Rabbimin güzel ismi ile başlarım.
Kur’an-ı Kerim’de sadece iki sure”veyl olsun,yazıklar olsun,vay haline!”ifadesi ile başlıyor,bu surelerden ilki;

       83. sure  el-Mutaffifin suresi,ikincisi ise 104.sure el-Humeze suresi.

                                             *****

      83. sure  el-Mutaffifin suresi şöyle başlıyor:

      1. ayet “Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline!”

                                            *****

      104.sure el-Humeze suresi de şöyle başlıyor:

      1. ayet “Arkadan çekiştirmeyi,yüze karşı ayıplamayı adet haline getirenin vay haline!”

PEYGAMBERLERİN (A.S) DİLİNDEN DUALAR

Rabbimin adıyla…

Rahman ve Rahim olan Rabbimiz Kur’an’ında kullarına nasıl dua edeceklerini de öğretmiş,bunlardan bazıları çok sevgili Peygamberlerinin duaları,bu ayetleri tam olarak arapça orjinal haliyle ezberlersek namazda da okuyabiliriz,hem kıraati yerine getirmiş oluruz hem de namazda dua etmiş oluruz.Duada namaz çok önemli,duamızı farz namazlardan sonra yapmak en güzel ve makbul olan dualardan… 

Hz.Nuh(a.s)’ın duası:

Dedi ki: “Rabbim,hakkında kesin bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni bağışlamaz ve bana merhamet  etmezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum.” (Hud Suresi, 47.ayet) 

Hz.İbrahim’in duası:

 ” Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni, anne-babamı ve mü’minleri bağışla.” (İbrahim Suresi,41.ayet)

“Ya Rabbi! bana hikmet ver ve beni salihler arasına dahil eyle” (Şuara Suresi,83.ayet)

“Ya Rabbi! salih evlatlar lütfet bana” (Saffat Suresi,100.ayet)

“Ey Yüce Rabbimiz! bizi kafirlere deneme konusu kılma,affet bizi.Çünkü sen Aziz ve Hakimsin;mutlak galib,tam hüküm ve hikmet sahibisin.”(Mumtehine suresi,5. ayet)

Hz.Yusuf(a.s)’ın duası:

“Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada da,ahirette de Mevlam,yardımcım Sensin.Müslüman olarak canımı al ve beni salihler(iyi insanlar)zümresine dahil eyle.”(Yusuf Suresi,101. ayet)

Hz.Muhammed(s.a.v)’in duası:

“Ya Rabbi! gireceğim yere dürüst olarak girmemi, çıkacağım yerden de dürüst olarak çıkmamı nasib et ve Kendi katından beni destekleyecek kuvvetli bir delil ver bana!”(İsra Suresi,80. Ayet)

Rabbim bizlere razı olacağı, makbul dualar yapmayı nasip etsin(amin).

KUR’AN OKUMAK

                  Yüceler yücesi Rabbimin adıyla…

“Halbuki O (Kur’anı Kerim),alemler için öğütten başka birşey değildir.”

(Kalem suresi 52.ayet)

Davranışlarını Kur’an’a uygun işleyen kimse, okumasa bile, sürekli Kur’an okuyor gibi bir muameleye tâbi tutulur.

 Hareket ve davranışları Kur’an’a uymayanlar ise, sürekli Kur’an okusalar bile, sanki hiç okumuyormuş gibi muamele görürler.

 Nitekim Cenâb-ı Hak:

“Bu Kur’an çok mübârek bir kitapdır. Onu sana indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve aklı selim sahipleri öğüt alsınlar”

 buyurmuştur [Sâd sûresi (38), 29].

 Kur’an’ı düşünmeden onunla hiçbir şekilde amel etmeden ve hayatını ona uydurmadan, sadece tilâvetin ve hâfızlığın fazla bir değeri olmadığı gibi, Kur’an’ı baş tacı edinmeyen böyle bir kimse cennette üstün mertebelere de kavuşamaz.

Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:

“Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir”

 buyururken işittim, demiştir.

Müslim, Müsâfirîn 252. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned,V, 249, 251

Nevvâs İbni Sem’ân radıyallahu anh  şöyle dedi: 

Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:

“Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar”

buyururken işittim.

Müslim, Müsâfirîn 253. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 5

Osmân İbni Affân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.”

Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 21. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Salât 349; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 15; İbni Mâce, Mukaddime 16

 Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.”

 Buhârî, Tevhîd 52; Müslim, Müsâfirîn 243. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Salât 349;  Tirmizî, Fezâilu’l-Kur’ân 13; İbni Mâce, Edeb 52

Ebû Mûsa el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kur’an okuyan mü’min portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur’an okumayan mü’min hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise güzeldir. Kur’an okuyan münâfık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur’an okumayan münâfık Ebû Cehil karpuzu gibidir: Kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” 

Buhârî, Et’ime 30 Fezâilü’l-Kur’ân 17, Tevhîd 36; Müslim, Müsâfirîn 243. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Edeb 16; Tirmizî, Edeb 79; İbni Mâce, Mukaddime 16

İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri Allah’ın kendisine Kur’an verdiği ve gece gündüz onunla meşgul olan kimse, diğeri Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz O’nun yolunda harcayan kimse.”

Buhârî, İlm 15, Zekât 5, Ahkâm 3, Temennî 5, İ’tisâm 13, Tevhîd 45; Müslim,  Müsâfirîn 266- 268. Ayrıca bk.Tirmizî, Birr 24; İbni Mâce, Zühd 22

İbni Mes’ûd radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.”

Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16

 İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.”

Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18. Ayrıca bk. Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân 1; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, I, 223

Hadis-i şeriflerin geniş açıklamalarını buradan okuyabilirsiniz.

Rabbim bizlere Yüce Rasulünün(s.a.v) sünnetine uygun bir hayat yaşamayı nasip etsin(amin).

GEMİDEKİLER … KARNIYARIK İÇLİ OTURTMA ….

       Yüceler yücesi Rezzak olan Rabbimin adıyla başlarım…

     ”Ve Rabbinize yönelin,size azab gelmeden önce O’na teslim olun.Sonra size yardım edilmez.” 

    “Siz farkında değilken ansızın azab gelmezden önce Rabbinizden size indirilen sözün en güzeline uyun.”

                                (ez-Zumer suresi 54-55. ayetler)

    Gemi de yaşananlardan dolayı tadımız kaçtı,ancak hayat devam ediyor,aslında yeryüzünde yaşanan zulümlerden dolayı bu hüzün hep vardı ama Mavi Marmara’ya yapılan hain saldırı ve özellikle şehidlerimiz acımıza tuz biber ekti,artık lügatımızda ”gemidekiler”kavramı var,tıpkı ashab-ı kiram arasında Bedir savaşına katılanlara gösterilen ihtimam gibi… 

                                              ************************

    Yağ oranı kızartmadan dolayı biraz fazla ancak,çok lezzetli bir tarifi paylaşmak istiyorum,ara sıra yapıp yemenin bir sakıncası olmaz diye düşünüyorum,yeter ki porsiyonlar küçük olsun :)                                              

                                              MALZEMELER:

    2 adet patates,

    2 adet kabak,

    4 adet patlıcan,

    1 adet büyükçe kurusoğan,

    3 diş sarmısak,karabiber,

    4 adet domates,

    3-4 adet sivri biber,

    300 gr.kıyma,

    1/2 demet maydanoz,

    zeytinyağı,

                                   YAPILIŞI:

     Patates,kabak ve patlıcanlar hazırlanır(patlıcanlar alacalı soyulur,tuzda yarım saat  bekletilir,yıkanıp kurutulur),istenilen büyüklükte doğranır,zeytinyağında kızartılır,

    karnıyarık içi hazırlanacak tavaya 2-3 kaşık zeytinyağı,kıyma,doğranmış soğan ve biberler konulur,hepsi beraber renkleri sararıncaya kadar kavrulur,

    küçük doğranmış,kabukları soyulmuş,3 adet domates ve sarmısaklar ilave edilir,

    1 tatlı kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı karabiber de ilave edilir,10-15 dak.pişirilir,

    altı kapatılıp doğranmış maydanoz ilave edilip karıştırılır.

    Geniş bir fırın kabına önce patatesler dizilir,

    üzerine patlıcanların yarıdan fazlası dizilir,üstlerine hazırlanan iç serilir,tekrar patlıcanlar ve kabaklar dizilir,

    en üste kalan domatesin kabukları soyulur yuvarlak olarak doğranır, dizilir,karnıyarık içinin tavasına 1 su bardağı su ve biraz tuz konulur,hazırlanan yemeğin üzerine gezdirilir,üstü kapalı olarak fırında 40-45 dak pişirilir,üstü açılır,5-10 dak.da bu şekilde pişirilir,fırından alınır pilav ve cacıkla servis yapılır.

KOLAY SU BÖREĞİ

Yüceler yücesi Rabbimin güzel ismiyle başlarım…

“İnananların gönüllerinin Allah’ı anması ve O’ndan inen gerçeğe içten bağlanması zamanı daha gelmedi mi? Mü’minler, daha önce kendilerine kitap verilip de, üzerlerinden uzun zaman geçmesi yüzünden kalbleri katılaşan kimseler gibi olmasınlar.”

                             Hadîd sûresi ( 16.ayet)

“Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et.”

                            Hicr sûresi ( 99.ayet)

 Ömer İbni Hattâb  radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem  şöyle buyurdu:

“Bir kimse, geceleri okuduğu zikir ve duasını  okumadan veya tamamlayamadan uyur da, sonra onu sabah namazı ile öğle namazı arasında okursa,  gece okumuş gibi sevap kazanır.”

Müslim, Müsâfirîn 142. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu’ 19; Tirmizî, Cum’a 56; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 65; İbni Mâce, İkâme 177

Abdullah İbni Amr İbni Âs  radıyallahu anhümâ  şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  bana şöyle dedi:

“Ey Abdullah! Filan kimse gibi olma, çünkü o gece ibadetine devam ederken, sonra geceleri ibadet etmeyi terketti.”

Buhârî, Teheccüd 19; Müslim, Sıyâm 185

                              ****************************************

Su böreği yapmak hem beceri hem de zaman işidir,ancak benim gibi pratik tarifler arayanlar için bu tarif te en az su böreği kadar güzel ancak su böreğinden çok daha kolay bir tarif,tabi yine de su böreğinin yeri bambaşka…

Yapılışı çok kolay ve yumuşacık bir börek,aslında hemen herkesin bildiği bir tarif ,yine de öğrenmek veya hatırlamak isteyenler için,buyrun tarifine geçelim:

MALZEMELER:

6 adet yufka,

3 su bardağı süt,

1 su bardağı kadar zeytinyağı,

4 adet yumurta,

1 çay kaşığı kabartma tozu,

1 adet haşlanmış orta boy patates,

Yarım demet maydanoz,

Peynir, karabiber, pulbiber.

YAPILIŞI:

   Yağlanmış büyük boy fırın tepsisine bir adet yufka kenarları dışarı taşacak şekilde düz olarak serilir.

 3 yumurta, kabartma tozu, zeytinyağı, süt iyice karıştırılır.

 Hazırlanan bu sosdan kalan 5 yufkaya yetecek şekilde yufkanın üstüne dökülüp; yufkanın her tarafına yayılır.

 İkinci yufka tepsinin içine kırıştırılarak serilir. Yeniden yufkanın üstüne sosdan dökülüp her tarafına yayılır. Rendelenmiş patates, peynir, doğranmış maydanoz, karabiber ve pulbiberle hazırlanan börek içinin yarısı ikinci yufkanın üzerine serilir.

2 yufka daha üzerlerine sos serilerek tepsiye yerleştirilir. Dördüncü yufkanın üzeri yine soslanır, kalan börek içi üzerine yayılır.

 Geriye kalan son iki yufka da araları soslanarak tepsiye yayılır. İlk serilen yufkanın kenarları tepsinin içine kapatılır.

Sostan 3 yemek kaşığı kadar bırakılır. İçine kalan 1 yumurta kırılır, çırpılır. Böreğin üzerine sürülür; çörekotu serpilir. Orta hararetli fırında altı üstü kızarana kadar pişirilir.

PEKMEZLİ KAKAOLU ISLAK KEK

            Yüceler yücesi Rabbimin güzel adıyla başlarım…

     Sehl İbni Sa’d radıyallahu anh şöyle dedi:

     Bir gün, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in cenneti geniş bir şekilde anlattığı bir sohbetinde bulundum. Sözünün sonunda şöyle buyurdu:

“Orada hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiç kimsenin hatırından bile geçirmediği nimetler vardır.”

    Sonra da şu âyeti okudu:

“Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere ibadet ettikleri için vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan da başkalarına harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez” [Secde sûresi  16-17.ayetler]  

                                                           Müslim, Cennet5

        Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Cennetlikler cennete girince bir kimse şöyle seslenir: Siz cennette ebediyyen yaşayacak, hiç ölmeyeceksiniz; hep sağlıklı olacak, hiç hastalanmayacaksınız; hep genç kalacak, hiç yaşlanmayacaksınız; hep nimet ve mutluluk içinde yaşayacak, hiç keder ve sıkıntı çekmeyeceksiniz.”

                    Müslim, Cennet 22. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân 41

       Hadislerin geniş açıklamalarını buradan okuyabilirsiniz.

   Rabbim bizleri razı olacağı bir hayatı yaşayıp, cennetine girenlerden eylesin(amin).

Evimizde sıkça yapılan,hemen hepimizin bildiği kakaolu ıslak kekin pekmezli olanının tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Rabbim sağlıklı uzun ömürler versin(amin)canım annem her sene pekmez yapar ve bizi pekmezsiz  bırakmaz.

Zaten o yapmasa,Allah’tan da yemem için bir mecburiyet olmazsa mümkün değil güvenip te hazır pekmez alıp yiyemem,insanın her yiyeceği alabilecek durumda olup ta,başta helalliğini,sonra sağlıklı ve temiz olup olmadığını bilmediği için bir çok yiyecekten vazgeçmesi zamanımızın büyük imtihanlarından.

Ama cennet ucuz değil ve dünya imtihan yeri,Rabbime şükür evde birşeyler yapabiliyorum da bu sıkıntının fazla hissedilmemesine vesile oluyorum.İlerleyen zamanlarda Rabbim nasip eder ve ömür verirse yazın evde yaptığım dondurma tarifimi de inşaallah sizlerle paylaşacağım,limonlu,damla sakızlı,antepfıstıklı vb.bir çok dondurma çeşidini evde yapmak Rabbimin izniyle mümkün.

Sözü fazla uzattım :) dilerseniz kekimizin yapılışına geçelim:

MALZEMELER:

*3 adet yumurta,

*1  su bardağından biraz fazla toz şeker,

*3 su bardağı süt,

*3 yemek kaşığı kakao,

*1/2 çay bardağı zeytinyağı,

*4-5 yemek kaşığı dut pekmezi,

*3 su bardağına yakın un(krep hamurundan biraz daha koyu olacak şekilde),

*1 paket kabartma tozu,

YAPILIŞI:

Yumurta ve şeker çırpılır,

kakao,süt ve yağ ilave edilir,karıştırılır.

Hazırlanan karışımdan 1 su bardağı ayrılır,

kalan karışımın içine un ve kabartma tozu eklenir,karıştırılır,en son pekmez ilave edilir ve karıştırılır.

Yağlanmış tepsiye kek hamuru dökülür,200 derece fırında pişirilir.

Fırından alınınca ayrılan sos, kekin her tarafına gelecek şekilde kekin üzerine dökülür.

Sosu çekince hindistan cevizi ile süslenir,soğuyunca kesilip servis yapılır. 

ZENCEFİLLİ KEK ve SINAVA GİRECEKLERE…

                    بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ                  

                 “Onlara karışımında zencefil bulunan kadehler ikram edilir.”

                                                                   (İnsan suresi 17. ayet)

Yaptığım kek 

ve 

kurabiyelere değişik tatlar katmak hoşuma gider.

Evdekilerin faydalı bitki ve baharatlardan yemesi içinde bu yöntemi denerim,

akşam çayın yanında yemek için yaptığım kekin içine de zencefil kattım,

hiç belli olmuyordu,bu sene üniversite sınavına girecek(inşaallah)olan büyük oğlum kekin içinde ki zencefili hiç farketmeden  keyifle yedi ve beğenisini belirtti.

Zencefilin kanı  sulandırıcı özelliğinden dolayı beyne giden oksijen miktarının arttığını  ve beynin iyi çalışmasına da vesile olduğunu zencefille ilgili araştırma yaparken okudum.

Bu sebepten de zencefili hem kendimiz yemeli hem de çocuklarımıza yedirmeliyiz.

Bunun en kolay yollarından birisi de kekte kullanmak,ayrıca kurabiyelerde ve yemeklerde de kullanılabilir,Zencefil özellikle asya, çin, hindistan ve 

arabistanda da çok kullanılan bir baharat türü imiş.

         Hafızayı kuvvetlendirmek için bir su bardağı ılık bal şerbetine 1-2 gr. toz zencefil karıştırılıp içilir.                      

                           (Alternetif tıp ve Şifa Sofrası/Syf 309-Mustafa Özer)

Sınava girecekler için zencefilin yanısıra çok önemli bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum.Sınav öncesi yenilecek bir adet haşlanmış patates,yenildiği ilk bir saatte 

beynin 

daha iyi çalışıp bilgileri daha kolay hatırlamasında %40 etkili oluyormuş,daha sonraki birkaç saatte de bu etkinin azalarak devam ettiğini ülke tv’de ki “sıradışı”programında 

dinlemiştim,bu bilgi Avusturalya veya Kanada’da(hangisi olduğunu tam olarak hatırlamıyorum) bir üniversitenin doğruluğunu çalışmalarla ispatladığı 

bilimsel bir bilgi  imiş.

Ayrıca bir hatırlatma daha yapmak istiyorum,sınava birkaç gün kala yeme şeklinin değiştirilmemesi ve o güne kadar hiç yenilmemiş yiyecekler yenilmemesi ve 

daha önce hiç kullanılmamış yeni bir ilaç da kullanılmaması gerekiyor,çünkü vücutta istenilmeyen etkilere sebep olabilir,Allah korusun sınava girebilmeyi engelleyecek bir 

rahatsızlığa sebep olabilir.

En önemlisi hayatta sınavlar bitmez,en önemli sınav ahiret sınavıdır ahiret sınavına iyi çalışanlar inşaallah hiç bir sınavı kaybetmezler,dünya sınavının telafisi vardır,

ama, ya ahiret sınavı kaybedilmişse…

“Andolsun ki biz onlardan öncekileri de (sıkıntılarla) imtihan ettik,Allah elbette (imanda) doğru olanları da bilir,yalancıları da bilir.”

                               (Ankebut suresi 3.ayet)

                            ************************************************

 MALZEMELER:

2 adet yumurta,

1,5 su bardağından az tozşeker,

1,5 çay kaşığı toz zencefil(isterseniz miktarı biraz daha artırabilirsiniz,zencefilin acı tadından hoşlanıyorsanız…3 kaşıktan sonra acısı hissedilir diye düşünüyorum),

1/2 çay bardağı kadar zeytinyağı,

1 limon kabuğu rendesi,1 küçük boy limonun yarısının suyu,2-3 yemek kaşığı(keke ferahlık veriyor,istemezseniz kullanmayabilirsiniz),

İstenilen miktarda ceviz,

1/2 su bardağı tam buğday unu,

2-2,5 su bardağı un(krep hamurundan  daha katı kıvamlı bir hamur olacak miktarda),

2 su bardağı süt,

1 paket kabartma tozu,

1 yemek kaşığından az kakao,

YAPILIŞI:

Yumurta,şeker,yağ ve süt karıştırılır,

limon suyu ve unlanmış ceviz hariç diğer malzemeler de ilave edilir iyice karıştırılır,unla karıştırılmış cevizde ilave edilip karıştırılır,en son limon suyu da eklenip karıştırılır,

yağlanmış tepsiye çok az miktarı hariç,dökülür,ayrılan miktara kakao ilave edilip karıştırılır,şekilli olarak tepsideki hamurun üzerine gezdirilip,bir iki karıştırılır,

 orta ısıdaki fırına konulur,kabarıp üstü kızarmaya başlayınca ısı biraz düşürülür.Pişince kürdanla veya bıçakla kontrolü yapılıp fırından alınır,soğuyunca kesilip servis yapılır.

           Zencefilin faydaları:

  • İştah açıcıdır,

  • Antiseptik özelliği kanın temiz kalmasını sağlar,

  • Mideyi düzenler,

  • Mide bulantılarını giderir,

  • Mide ağrılarında ve hazımsızlıkta iyi bir seçimdir,

  • Bağırsaklarda biriken ve atılamayan gazların kolaylıkla atılmasını sağlar(colic),

  • Solunum yollarını açar,

  • kanın yapısını daha akışkan hale getirir(ki bu kalbin daha rahat çalışmaı demektir)

  • Vücutta sıcaklık ve terleme meydana getirir.

  • Zencefil gerçekten iyi bir anti oksidandır(oksitleri temizler dışarıya atılmasına yardımcı olur)

  • Kalp ritminin düzene girmesini sağlar,

  • özellikle romatizmal rahatsızlıklarda bin yıllardır kullanılmaktadır.

  • Baş ağrılarını giderici özelliği vardır,

  • Uykuyu rahatlatır,

  • Kandaki kollesterolu diğer bir çok bitkiye nazaran daha fazla oranda düşürür,
    Bu ve buna benzer daha bir çok faydaları vardır zencefilin.

  • Daha fazla bilgi için buraya bakabilirsiniz.

AYVALI KEK

         Uzun zamandır kek yapmamıştım.Bugün farklı bir kek denemek istedim.Sonuç çok güzel oldu.Çocuklar tadına bayıldılar.
MALZEMELER:
2 adet yumurta,
1 adet orta boy ayva,
5 adet tane karanfil,
1 büyük çay bardağı süt,
1 küçük su bardağı toz şeker,
1/2 çay bardağı sıvı yağ,
10 adet doğranmış iç ceviz,
10 yemek kaşığı kepekli un,
1 paket kabartma tozu.

ÇİKOLATA KREMASI İÇİN:
1 tatlı kaşığı un,
1 çay bardağı süt,
2 tatlı kaşığı kakao,
3 tatlı kaşığı toz şeker,
1yemek kaşığı tereyağı,
1 fiske tuz .

KEKİN YAPILIŞI:
1 tabağa kabukları soyulmuş ayvayı rendeledim. İçine bir yemek kaşığı toz şeker ve 5 adet karanfili dövüp hepsini harmanladım.
Derin bir kabın içine 2 yumurtayı ve toz şekeri koyup mikserle iyice çırptım. İçine yağı, sütü, unu, kabartma tozunu koyup biraz kaşıkla karıştırdım; sonra daha önce hazırladığım ayvayı ve unla karıştırılmış cevizi ilave edip mikserle iyice çırptım.Yağlanmış ve unlanmış kek kalıbına hamuru döktüm.Orta hararetli fırında altı üstü kızarıncaya kadar pişirdim.Kontrolünü yapıp fırından çıkardım. Keki bir tepsiye ters çevirdim.

KREMANIN YAPILIŞI:
Yağla şeker hariç malzemeleri karıştırıp pişirdim; piştikten sonra şekerini ve yağını ilave edip iyice çırptım ve kekin üstüne döktüm. Hindistan cevizi serptim.
Afiyet olsun.

PATATES MIHLAMASI

Rabbimin adıyla başlarım…

 Ebû Hüreyre radıyallahu anh  şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kadın gibi giyinen erkeğe, erkek gibi giyinen kadına lânet etti.

Ebû Dâvûd, Libas 28. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 325

Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu:

“Cehennemliklerden kendilerini dünyada henüz görmediğim iki grup vardır: Biri, sığır kuyrukları gibi kırbaçlarla insanları döven bir topluluk. Diğeri, giyinmiş oldukları halde çıplak görünen ve öteki kadınları kendileri gibi giyinmeye zorlayan ve başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır. İşte  bu kadınlar cennete giremedikleri gibi, şu kadar uzak mesafeden hissedilen  kokusunu bile alamazlar.”

Müslim, Cennet 52

Hadis-i şeriflerin geniş açıklamalarına buradan bakabilirsiniz.

                                              *************

Bu tarif evleninceye kadar hiç yemediğim ve görmediğim bir yemekti veya kahvaltılık ta diyebiliriz,evlendikten sonra sevgili eşim pişirmişti bu yemeği ve çok beğenmiştim,o günden bu yana defalarca yapmışımdır :) çocuklarda sevince sık yapılıyor.

Herkesin bildiği ve yaptığı bir çeşit olduğunu düşünüyorum ama benim gibi hiç bilmeyenler ve yeniden hatırlamak isteyenler için tarifine geçelim:

MALZEMELER:

3 adet patates,

4-5 adet yumurta,

kızartmak için zeytinyağı,

yumurtalarla pişirmek için 1/2 kaşık tereyağı 2-3 kaşık zeytinyağı,

kırmızı pulbiber,karabiber,tuz,

YAPILIŞI:

Patatesler soyulur,küp küp doğranır,yağda kızartılır,

kızaran patatesler,tereyağı eritilmiş ve zeytinyağı konulmuş  ayrı bir tavaya alınır,üzerine tuz,karabiber ve pulbiber atılır karıştırılır,

üzerlerine yumurta kırılır bir kaç dak.sonra patateslerle karıştırılır,pişince sıcak servis yapılır.

Diğer kahvaltılık tariflerime buradan bakabilirsiniz.

LİMON KABUĞU AROMALI SÜTLAÇ

     بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

“Sana ancak, senden önceki peygamberlere söylenenler söylenmektedir. Hiç şüphesiz senin Rabbin hem bağışlama sahibidir, hem de elem dolu bir azap sahibidir.”

                                                                                (Fussilet suresi 43. ayet)

Bu ayet nazil olunca,Rasulullah(s.a.v) şöyle buyurdu:

“Allah’ın affı ve bağışlaması olmasaydı,hiç bir kimse rahat bir hayat süremezdi.Allah’ın tehdidi ve cezası da olmasaydı,herkes herşeyden elini çekerdi.”

                                                                 (El-Esas Fi’t-Tefsir 13. cilt 96.sayfa)

                                                                                                              Said Havva 

Rabbim bizlere razı olduğu bir hayatı yaşamayı nasib etsin(amin).

Sizlerle ölçülerine riayet ederek yaparsanız tam kıvamında, yani ne fazla sütlü  ne de çok katı olmayan bir sütlaç tarifimi paylaşmak istiyorum,vanilya kullanmadığım için vanilya yerine limon kabuğu rendesi kullanıyorum güzel bir tadı ve rayihası oluyor,denemek isteyenler için tarifine geçelim,önce malzemeler…

                      MALZEMELER:

*3 litre süt,

*1,5 su bardağı pirinç,

*1,5 su bardağı toz şeker,

*bir fiske tuz,

*bir limonun ince kabuk rendesi,

                    YAPILIŞI:

*pirinçler yıkanır, sıcak suda süt kaynayıncaya kadar bekletilir,
*Sütlacın pişirileceği tencereye süt konulup kaynaması için ocağa konulur,
*süt kaynamaya başlayınca,pirinçlerin suyu süzülür  süte ilave edilir,bir fiske tuz atılır,limon kabuğunun ince rendesi de ilave edilir,

*ara ara karıştırılarak koyulaşıncaya kadar kaynatılır,göz göz olup kabarcıklar çıkmaya başlayınca kıvamı olmuştur,altı kapatılır,

*şekeri  ilave edilip karıştırılır(şeker ilavesinden sonra tadına bakıp damak zevkinize göre ayarlayın),

*kaselere paylaştırılır,üstü tarçın veya istenilen malzemeyle süslenir,soğuyunca servis yapılır.



Sütlacı süslemek için,kare şeklinde bir kağıt karşılıklı kenarları üst üste gelecek şekilde iki kere katlanarak daha küçük bir kare elde edilir kapalı kenarları yeniden üst üste getirilir,makasla istenilen şekilde kesilerek şekiller elde edilir,

daha sonra kağıt eski şekline getirilir,kaselerin üstlerine konulur,kesik yerlerine süzgeçle tarçın serpilir,kağıt yavaşça alınır,gördüğünüz süslemeler elde edilir.

NOT:

Bu ölçülerle, küçük çorba kaseleri ile 13 kase,daha küçük yani mini kaselerle en az 20 kase sütlaç çıkıyor.

Sütlacı annemden bu şekilde öğrendim ve hep böyle yaptım,şimdilerde annem işin daha kolayını yapıyor,yıkadığı sütlacı az bir su ile biraz haşlayıp 10-15 dak.kadar,sonra suyu ile beraber süte ilave ediyor,ama her iki şekilde de pirinç unu ve nişasta kullanılmıyor.

ZENCEFİLLİ TARÇINLI KUM KURABİYE

           ” Dünya üç gündür;

              Dün, bugün ve yarın,

              Dün geçti Yarının gelecegi belli değil Öyle ise; bugünün kıymetini bil!”

                                                                              (Hasan-i Basrî Rahmetullahi aleyh)

              Rabbimin adıyla başlarım…

             Uzun zamandır taslakta bekleyen bu tarifi yayınlamak şimdiye nasipmiş.

DOLGULU KURABİYE(COCOSTAR KURABİYE)

        Allah’ın (c.c) adıyla başlarım…

    “Sen bağına girdiğin zaman:”Maşaallah,kuvvet ancak Allah’ın yardım ve desteğiyle olur” demeli değilmiydin?…”

                                                    (Kehf suresi 39. ayet) 

     Hafız Ebu Ya’la el-Mavsili Müsnedi’nde rivayet ediyor:

     Enes’den(r.a) dedi ki:

     Rasullallah(s.a.v) şöyle buyurdu:

   ”Allah herhangi bir kula aile,mal veya çocuk gibi,her ne nimet verirse o kişi “Maşaallah la kuvvete illa billah “ 

deyiversin.


Ölümden başka onda herhangi bir musibet görmez.”

                                                   

 (El-Esas Fi’t-Tefsir 8.cilt sayfa 346) 

    Bu güne kadar hiç denemeyip te ilk defa denediğim,birçoğunuzun bildiği cocostar kurabiyeyi malzemesini biraz değiştirerek yaptım.Yaparken de uğraştırdığı için bir daha yapmamaya karar vermiştim :)  yapıpta tadına bakınca bundan sonra da yaparım diye fikrimi değiştirdim,çünkü ortaya çok beğendiğimiz bir tat çıktı.

SUSAMLI TUZLU KURABİYE

Yüceler yücesi Rabbimin adıyla…

Belki hepinizin bildiği çok lezzetli ve gevrek bir tuzlu kurabiye tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum,yapılışı çok kolay bir tarif,zaten takip edenler bilirler 

tariflerim genellikle pratik fazla zaman istemeyen tariflerdir,çünkü işimiz yemekten ibaret değil,böyle olmasına rağmen yine de yemek pasta börek 

işlerine çok zaman harcıyoruz,

bunlarda ölçüyü kaçırmayıp asıl işimiz olan ibadetlerimize,eşimize ve çocuklarımıza gereken önemi ve zamanı vermeliyiz,mü’min olmak bunu gerektirir.

Sözü fazla uzatmadan tarifimi vermek istiyorum:

NİŞASTALI KUM KURABİYE

   Rabbimin güzel adıyla başlarım…

“Ey iman edenler!

Eğer siz ancak Allah’a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve Allah’a şükredin.”

                                                              (Bakara suresi 172. ayet)

Kurabiyeleri ailecek çok severiz ve sık sık yaparım,hele birde çok hoşumuza gitmişse artık o kurabiye sık sık yapılır olur.İşte bizim evin  son zamanlarda en çok tutulan ve yapılan kurabiyesi”nişastalı kum kurabiye”, malzemeniz varsa yapımı çok kolay,tariflerimin hepsi bana ait özgün tariflerdir, deneyin pişman olmazsınız inşaallah,yapılışı kısaca şöyle,önce malzemeler… 

FINDIKLI UN KURABİYESİ

             Rabbimin adıyla başlarım…

Yeni bir tarifle sizlerle birlikteyim,un kurabiyesini çok severim,ancak un kurabiyeleri genellikle margarinle yapılıyor.Margarin yıllardır bizim eve girmediği için un kurabiyesi yapamıyordum.Ben de tereyağı ile yapmayı denedim,lezzet olarak çok güzel oldu ancak un kurabiyesi gibi ağızda dağılmıyor.Kurabiye ile bisküvi arası bir tat oldu,çocuklar çok beğendiler.Eğer birkaç gün bekleyebilseydi :) ,un kurabiyesine daha çok benzerdi,çünkü kurabiyeler bekledikçe gevrekleşiyor.

Denemek isteyenler ve merak edenler için tarifine geçelim:

PATATESLİ KÖFTE (KIBRIS KÖFTESİ)

         Rabbimin adıyla…

        “Kim  geçici dünyayı isterse, onun, için oradan  dilediğimiz kadarını dilediğimiz kimseye hemen veri veririz.Sonra  onun için cehennemi hazırlarız.Kötülenmiş ve kovulmuş olarak orayı boylar.”

                                   

 (İsrâ sûresi  18.ayet)

       İmrân İbni Husayn radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

      

 “Sizin hayırlılarınız, benim zamanımda yaşayanlarınızdır. Sonra zamanımda yaşayanlara yakın olanlar, sonra da onlara yakın olanlardır.” İmrân der ki:

      Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in “Sonra onlara yakın olanlardır” sözünü iki defa mı veya üç defa mı söylediğini bilemiyorum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sözüne şöyle devam etti:

    

 “Onlardan sonra öyle bir topluluk gelir ki, kendilerinden şâhitlik istenmediği halde şâhitlik yaparlar; hiyânet ederler de kendilerine güvenilmez; bir adakta bulunurlar fakat yerine getirmezler; onlarda şişmanlık başgösterir.”

                                     

Buhârî, Müslim, Tirmizî, İbni Mâce

      Hadis-i şeriflerin açıklamalarına 

buradan bakabilirsiniz.

     Et fiyatlarının adeta el yaktığı şu günlerde bu tarifi yayınlayıp yayınlamamakta biraz tereddüt ettim,ancak kıymaya ilave edilen patatesle ve diğer malzemelerle bereketli bol köfteler elde edebileceğimiz bu tarifi de özellikle etin pahalı olduğu bir zamanda yayınlamanın iyi olacağına karar verdim.

         

 MALZEMELER:

*3 adet kabuğu soyulmuş, rendenin küçük gözünden rendelenmiş suyu sıkılmış orta boy  patates,

*1 adet rendelenmiş suyu sıkılmış kuru soğan,

*Yarım demet ince doğranmış maydanoz,

*350-400gr. kadar az yağlı kıyma,

*1 adet yumurta,

*4-5 yemek kaşığı galeta unu,

*1,5 tatlı kaşığı tuz,

*Yaklaşık birer çay kaşığı karabiber, toz tarçın, toz kırmızı biber, köfte baharı,

*Kızartmak için zeytinyağı.

         YAPILIŞI:

    Zeytinyağı hariç bütün malzemeler karıştırılıp parmak uzunluğunda oval şekilli köfteler yapılır.

(istenirse normal köfte şeklinde yani oval ve yassı şekilde de yapılabilir,pişmesi daha kolay olur,köfteler yassı ve ince şekilde yapılacaksa 

patatesler rendenin iri gözünden de rendelenebilir ). 

Kızdırılmış zeytinyağında ara ara çatal batırılarak çevrilerek kızartılır. Ayran ve salatayla servis yapılır.

PORTAKALLI EBRU PASTA

          Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

        Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Size ne emrettimse onu alınız ve sizi neyden nehyettimse ondan vazgeçiniz’ buyurdu.”

İbni Mace: 1

 Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Ümmetimin hepsi cennete girecektir ancak imtina edenler giremeyecektir’ dedi. Sahabeler:

−Ya Rasulallah! İmtina edenler kimlerdir? diye sordular. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Herkim bana itaat ederse cennete girecektir. Her kim de bana asi olursa o da imtina etmiş olur’ buyurdu.”

Buhari: 7143

Benim için yapımı en kolay pasta rulo pasta diyebilirim,daha bereketli ve kesildiğindeki güzel şekli pastaları genellikle bu şekilde yapmama sebep oluyor.Kısa bir süre önce “portakallı muzlu rulo pasta”yı yapım aşamaları ile birlikte sizlerle paylaşmıştım,bu pastada onun farklı bir versiyonu,portakal zamanı geçmeden sizlerle paylaşmak istedim.

                     PANDİSPANYA İÇİN:

 5 adet yumurta,

1 su bardağı şeker,

1,5 su bardağı un,

1/2 paket kabartma tozu,

3 yemek kaşığı su,

bir portakalın yarısının kabuk rendesi,

pastanın içine 2 adet portakal,

1 yemek kaşığı kakao,

                 KREMASI İÇİN: 

4 su bardağı süt,

3 yemek kaşığı un,

1 yemek kaşığı nişasta,

Portakal kabuğu rendesi,

Krema piştikten sonra içine ilave etmek üzere,

1 çay bardağı toz şeker,

              YAPILIŞI:

Ilıkça bir kaba yumurta ve şeker konularak iyice çırpılır.

-Kalan malzemelerde ilave edilerek çırpmaya devam edilir,iki dak. çırpmak yeterlidir.

-Büyük bir fırın tepsisine yağlı kağıt serilip,hazırlanan pandispanya hamurunun 1/3 ‘üne bir yemekkaşığı kakao ilave edilir,iyice çırpılılır.

 -Önce  kakaosuz hamur kağıt üzerine aralıklar kalacak şekilde dökülür,

 -Kakaolu hamurda aralık kalan yerlere gelecek şekilde tepsiye ilave edilir,kenarları düzeltilir,kaşıkla ebru şekilleri verilir.9-10 dak.orta ısıdan biraz daha düşük ısıda pişirilir ve fırından çıkarılır.(fırın önceden ısıtılmamışsa 200 derecede 18-20 dak.pişirilir.

-Fırından alınan pandispanya pamuklu bir bez üzerine ters çevrilir,kağıdından ayrılır,bezle beraber rulo şeklinde sarılıp tekrar açılır,tekrar yağlı kağıt üzerine alınır.

-Krema pandispanyanın pişme esnasında hazırlanır ve mikserle iyice çırpılır.Pandispanyanın üzerine kremanın yarısı serilir,kenarına da soyulmuş ince dilimlenmiş portakallar dizilir.

-Kağıt yardımıyla rulo şeklinde sarılır.

-Rulo şekline gelen pasta , kenar kısmı tepsiye gelecek şekilde yerleştirilir.

-Üzeri, kalan krema ile kapatılır.Hindistancevizi ve damla çikolata ile üstü süslenir. 

Pastanın yapılışının ayrıntılı resimleri için, portakallı muzlu rulo pastaya  bakabilirsiniz.

 

 

 

 

 

KUR'AN IŞIĞINDA ÖLÜM, KIYAMET, AHİRET.....Mutlaka dinleyin...

BU SİTEDE YER ALAN KONULAR

Translate

Blog Archive

yasal uyarı

Protected by Copyscape DMCA Takedown Notice Search Tool HAYATCEMRESİ Adlı sitede yayınlanan tüm içerik hayatcemresi2.blogspot.com'a aittir.Hiçbir şekilde izinsiz kullanılamaz.
 
Copyright © HAYATCEMRESİ - Blogger Theme by BloggerThemes & freecsstemplates - Sponsored by Internet Entrepreneur